Âşık Tarzı Halk Edebiyatı

16. Yüzyılda ortaya çıkan bu tür, "âşık" adı verilen saz şairlerinin kamuya açık kahvehanelerde din dışı konular ile ilgili söyledikleri şiirler ve bu şiirlerin saz eşliğinde icra edilmesi şeklinde oluşmuştur. Aşık edebiyatı günümüze kadar süregelmiştir. Bu edebiyatın en önemli unsuru olan aşıklar çıraklık, bade içme, rüya motifi, aşık toplantıları, aşık fasılları gibi süreçlerden geçerek yetişirler.
www.huseyinarasli.com


Âşık Tarzı Edebiyatının Temsilcileri Olan Başlıca Âşıklar:

16. Yüzyıl → Köroğlu, Pir Sultan Abdal, Kul Mehmed, Öksüz Dede.

17. Yüzyıl → Karacoğlan, Gevherî, Aşık Ömer, Kayıkçı Kul Mustafa, Aşık Eroğlu.

18. Yüzyıl → Ravzî, Hocaoğlu, Kabasakal Mehmed, Kara Hamza.

19. Yüzyıl → Emrah, Bayburtlu Zihni, Dadaloğlu, Gedayî, Pinhanî, Sümmanî, Aşık Şenlik.

20. Yüzyıl → Aşık Veysel, Şeref Taşlıova, Neşet Ertaş, Murat Çobanoğlu, Aşık Reyhani, Ali İzzet Özkan, Kağızmanlı Hıfzî.



Nazım Türü ve Şekilleri

Koşma: Aşık tarzı halk edebiyatının en fazla kullanılan nazım şeklidir. Kafiye örgüsü "a b a b / c c c b / ç ç ç d" veya "a a a b / c c c b / ç ç ç d" şeklindedir. 11'li hece ölçüsüyle, 6+5 veya 4+4+3 duraklı olacak şekilde söylenir. Koşmaların konuları aşk, doğa, gurbet, kahramanlık, ölüm vb temalardır. Koşmalar dörtlüklerden oluşur ve son dörtlükte şairin mahlası geçer. Koşmalar yapı bakımından düz, yedekli, musammat, ayaklı, zincirbent gibi türlere ayrılır.

Konularına göre koşma türleri; güzelleme, koçaklama, taşlama, ağıt.

Güzelleme: İnsana ve doğaya ait güzelliklerin konu edildiği koşmalardır.

Dinleyin ağalar medhin edeyim
Elma yanaklımın kara kaşlımın
O gül yüzlerine kurban olayım
Dal gerdanlımın sırma saçlımın (Âşık Noksanî)

Koçaklama: Yiğitlik, kahramanlık, savaş gibi konuları işleyen koşmalardır.

Benden selâm olsun Bolu Beyi’ne
Çıkıp şu dağlara yaslanmalıdır
At kişnemesinden, kalkan sesinden
Dağlar seda verip seslenmelidir

Düşman geldi tabur tabur dizildi
Alnımıza kara yazı yazıldı
Tüfek icat oldu mertlik bozuldu
Eğri kılıç kında paslanmalıdır. (Köroğlu)

Taşlama: Toplumdaki haksızlıkları, aksaklıkları veya kişilerin beğenilmeyen yönlerini alaycı ve iğneleyici bir şekilde eleştiren koşmalardır. www.huseyinarasli.com

Ormanda büyüyen adam azgını
Çarşıda pazarda insan beğenmez
Medrese kaçkını softa bozgunu
Selam vermeğe dervişân beğenmez

Alemi tan eder yanına varsan
Seni yanıltır bir mesele sorsan
Bir cim bile çıkmaz karnını yarsan
Camiye gelir de erkan beğenmez (Kazak Abdal)

Ağıt: Tanınan, bilinen bir kişinin ölümünden duyulan üzüntüyü dile getiren koşmalardır.

Ecel tuzağını açamaz mısın
Açıp da içinden kaçamaz mısın
Azad eyleseler uçamaz mısın
Kırık mı kanadın kolların hani (Kağızmanlı Hıfzî)


Semai: Sevgi, doğa, ayrılık, güzellik gibi konuları işleyen nazım şeklidir. Kafiye düzeni, nazım birimi, dörtlük sayısı ve konuları bakımından koşma ile aynıdır. Genelde 8'li hece ölçüsüyle söylenir. Aruzla oluşturulan semailer de vardır. Kıvrak, hafif, canlı, uçarı bir ezgiyle söylenmesi ve 8'li hece ölçüsü bakımından koşmadan ayrılır.

İncecikten bir kar yağar
Tozar Elif Elif diye
Deli gönül abdal olmuş
Gezer Elif Elif diye (Karacoğlan)


Varsağı: Varsağı adını Anadolu'nun güneyinde, Toroslarda yaşayan bir Türk boyu olan Varsaklardan almıştır. Yiğitçe ve sert bir söyleyişin olduğu varsağılar 8'li ve 11'li hece ölçüsüyle söylenir. Varsağıların kendine özel bir ezgisi vardır.

Yörü bre yörü Antep illeri
Senin yakışığın yazınan gelir
Başı top top olmuş eğri peçeli
Gelinler karışmış kızınan gelir (Karacoğlan)


Destan: Aşık tarzı halk edebiyatında özel ezgilerle söylenen oldukça hacimli şiirlerdir. Daha çok 11'li ve 8'li hece ölçüleriyle söylenir. Nazım birimi dörtlüktür. Destanda belli bir olay anlatılır. Savaşlar, depremler, seller, salgın hastalıklar, eşkiyalık hareketleri veya toplumun sıkıntı çektiği diğer konular destanlarda işlenir.

Örnek:
Güzeller Destanı - Aşık Bayburtlu Celali (yapay destan)
Genç Osman Destanı - Kayıkçı Kul Mustafa (yapay destan)
Bozkurt Destanı (doğal destan)
Türeyiş Destanı (doğal destan)

Araştıran ve yazan: Hüseyin Araslı