Güzel Sanatlar ve Edebiyat

GÜZEL SANATLAR VE EDEBİYAT


Güzel Sanatlar: Bir sanatçının tabiat ile ilgili gözlemlerini, duygularını, düşüncelerini ses, söz, biçim, renk, çizgi, ritim gibi ögeleri kullanarak kendine ait bir üslupla güzel ve etkili bir biçimde ifade etmesi faaliyetine güzel sanatlar denir. Güzel sanatlar insana öğretici bilgi vermekten ziyade onun duygularının, sezgilerinin harekete geçmesini, olaylar üzerinde düşünmesini ve insanda güzellik duygusu oluşmasını amaçlar.


Güzel Sanatların Sınıflandırılması:

» Görsel (plastik) Sanatlar: Resim, hat sanatı, mimari, heykel

» İşitsel (fonetik) Sanatlar: Edebiyat, müzik

» Dramatik (ritmik) Sanatlar: Tiyatro, sinema, bale, opera, dans

Görsel sanatların malzemesi "madde", işitsel sanatların malzemesi "dil ve ses", dramatik sanatların malzemesi "hareket"tir.


Güzel Sanatlar İçinde Edebiyatın Yeri: Edebiyat kelimesi, Arapça e-d-b fiilinden türemiştir. Platon tarafından hayatın yansıması olarak tarif edilen edebiyat, duygu ve düşüncelerin söz ya da yazı vasıtasıyla güzel bir üslup ve etkili bir anlatımla ifade edilmesi demektir. Bu ifade çabalarının sonucu ortaya çıkan ve okuyucuda güzellik duygusu oluşturan çalışmalara "edebi eser" denir. Edebiyatın malzemesi dildir. Dolayısıyla edebiyat sanatı, dili kullanarak insanda estetik zevk duygusunu, heyecanı, coşkuyu gerçekleştirir. Edebiyat kelimesi Türkçemizde ilk olarak Tanzimat döneminde kullanılmaya başlanmıştır. Bu kelimeyi ilk kullanan sanatçılar ise Şinasi ve Namık Kemal'dir. Daha öncesinde edebiyat kelimesinin yerine şiir, inşa, ilm-i edeb gibi kelimeler kullanılıyordu.


Edebiyatın Diğer Bilim Dallarıyla İlişkisi: Bir edebî metin, pek çok yönden diğer sanat dallarıyla ilişki içerisindedir.

• Edebi metinler bazen yazıldıkları dönemin tarihsel özelliklerini, (tarih bilimiyle)

• Bazen kahramanlarının ruhsal dünyalarını, (psikoloji bilimiyle)

• Bazen metinde yer alan olayın geçtiği mekanların coğrafi özelliklerini (coğrafya bilimiyle)
yansıtırlar.

• Bunun yanında edebi eserlerde, olayın kahramanlarının içinde yaşadıkları toplumun sosyolojik özellikleri, inançları, kültürleri hakkında bilgiler verilir. (sosyoloji bilimiyle)

Bütün bunlar, edebiyatın diğer bilimlerle sürekli ilişki içinde olduğunu gösterir.