Sabahattin Eyüboğlu - Mektup Örneği

Sabahattin Eyüboğlu'nun Necati Cumalı'ya yazdığı bu mektup, özel mektup türünün bir örneğidir. Yayınlandığı için edebî bir mektup haline dönüşmüştür. Anlatım tarzı doğal, içten ve yalındır. Mektupta geçen isimler Türk edebiyatının tanıdık isimleridir ve onların sanat yaşamlarından kesitler sunmaktadır.


"Necati kardeş,

Mektubunu, piyesini aldım. Hem seni özlediğim için, hem de piyesin bam teline dokunduğu için heyecanlandım.
Piyesi şimdi bitirdim; şu sırada Bedri okuyor. Benim beklediğim bir yola girmiş olduğun için belki fazla titizlik göstereceğim; ama sen yine bildiğini yap. Sana piyesin değerli taraflarından, dilinin tadından filan bahsetmeyi lüzumsuz buluyorum. Bunları piyesin oynadıktan sonra söyleriz.

Bence aza kanaat etmediğin için, üç ayrı konuyu ( Kısır gelin, bebek ve suya giden gelin) bir araya getirdiğin için piyes derinleşecek yerde dağılmış. Kısırlık dramı başlar başlamaz bitiyor. Dış olaylar piyesi sarıyor. Yalnız kısırlık dramında kalsan daha iyi ederdin. Ancak o zaman bizi az çok bilinenden öteye götürebilir, ilk perdelerde olduğu gibi meselenin köklerine giderdin. Korkarım bu haliyle piyes, seyircinin merakını sonuna kadar devam ettirmeyecek. Merak düşünce de ne oluyor biliyorsun, en güzel şeyler güme gidiyor, ne yapsan piyes ayakta duramıyor.

Bebek hikayesi dramlaşmaya hiç elverişli değil, çünkü nihayet bir kaza. Ancak mersiye olarak güzel. Kısırlıksa öyle değil, etrafa yayılıyor, genişliyor, meseleler doğuruyor, yaşıyor. İlk iki perde tiyatro olarak onun için sürükleyici. Yalnız bu "mesele"de kalsaydın çok iyi başlanmış olan piyes daha sağlam yapılı olacak, şahıslar ve köy daha fazla yaşayacaktı.

Şimdi Erol telefon etti. Piyesi bastırmak üzere olduğunu söyledi. İzmir'de oynanıyormuş. O zaman bundan sonraki piyesinde daha sade olmasını temenni etmekten başka çare yok. İnşallah tutar ve seni bu güzel yolda yürütür.

Türkülerin notaları maalesef yok. Roji'den istemek uzun iş. Fakat herhalde İzmir'de birini bulursun. Yalnız dikkat, bu türküler sahnede çok zaman alır. Birer kıta bence ancak söylenebilir. O da sahne oyunlarıyla. Piyesi durdurmak çok tehlikeli. Piyesin E. Muhsin'e verilmesini temenni edebilirim. Yazıyı da piyesin basılınca yazarım. Annene, babana, kardeşlerine selam ve sevgiler.

Hasretle gözlerinden öperim."

Sabahattin Eyüboğlu (Türk Dili Dergisi, Mektup Özel Sayısı, s. 274)