Fuzûlî - Gazel Örneği (Âşık Oldur Kim)

Fuzulî, Divan edebiyatının Azeri sahasındaki en önemli temsilcisidir. O aynı zamanda 16. yüzyıl Türk edebiyatının en büyük şairidir. Hayatı hakkındaki bilgiler sınırlıdır. 1483 yılında Kerbela veya Kerkük'te doğduğu tahmin edilmektedir. Asıl adı Mehmet'tir. İyi bir tahsil görmüştür. Üç dilde ve birçok konuda eser yazacak kadar bilgin bir şairdir. Şii mezhebine mensup olan Fuzuli, hayatı boyunca Bağdat ve Kerbela çevresinde yaşamış, İstanbul'a hiç gitmemiştir. Fuzulî; üretken bir şairdir, edebiyatımızda lirik şiirin en güzel örneklerini vermiştir, olağanüstü bir ifade gücüne sahiptir, üç dilde (Arapça, Türkçe, Farsça) eserler yazmıştır. Şiir dili ağırlıklı olarak Azeri Türkçesinin özelliklerini yansıtır. Şiirlerinde ilahi aşkı, aşk ıstırabını, dünya zevklerinin boş olduğunu konu edinmiştir. Divan şairlerinin hiçbiri Fuzuli kadar aşkı derinden duymamış ve duyuramamıştır. Aşağıda yer alan gazel, onun "Leylâ vü Mecnun" mesnevisinden alınmıştır. İbn-i Selam'ın ölüm haberini alan Mecnun, bu gazeli onun haline gıpta ederek söylemiştir.


Âşık oldur kim kılur cânın fedâ cânânına
Meyl-i cânân itmesün her kim ki kıymaz cânına

"Âşık dediğin, canını sevgilisine feda etmelidir. Canına kıyamayan hiç kimse boşuna sevgiliye meyl etmesin."


Cânını cânâna virmekdür kemâli âşıkun
Virmeyen cân i'tirâf itmek gerek noksânına

"Aşıklığın en mükemmel hâli, canını sevgiliye vermektir. Can vermeyen kişinin eksikliğini itiraf etmesi gerektir."


Vasl eyyâmı virüp cânâna cân râhat bulan
Yeğdür andan kim salar cânın gam-ı hicrânına

"Kavuşma günleri sevgiliye can verip rahata eren aşık, canını ayrılık derdine salan aşıktan daha üstündür."


Aşk resmin âşık öğrenmek gerek pervâneden
Kim yanar gördükde şem'in âteş-i sûzânına

"Aşığın aşk usûlünü, görür görmez mumun ateşine yanan pervaneden öğrenmesi gerektir."


Fâni ol aşk içre kim benzer fenâsı âşıkun
Feyz-i câvid ile Hızr'un çeşme-i hayvânına

"Aşk içinde yok ol. Aşığın fenası, ebedîlik feyzi ile Hızır'ın bengi su çeşmesine benzer."


Aşk derdinün devâsı kâbil-i dermân değül
Terk-i cân dirler bu derdün mu'teber dermânına

"Aşk derdinin devası mümkün değildir. Bu derdin en geçerli dermanına canı terk etmek derler."


Hiç kim cânân içün cân virmeğe lâf itmesün
Kim gelüpdür bu sıfat ancak Fuzûlî şânına

"Hiç kimse sevgili için can vermekten söz etmesin. Bu sıfat ancak Fuzûlî'nin şanına yaraşır."