Sezai Karakoç Hayatı, Eserleri, Edebi Kişiliği

Hem düşünceleriyle hem de şiirleriyle İkinci Yeni'nin öncüsü olan Sezai Karakoç, 1933 yılında Diyarbakır Ergani'de doğdu. İlkokulu Ergani'de, ortaokulu Gaziantep Ortaokulu'nda, liseyi Maraş Lisesi'nde tamamladı. Bursluluğu kazanarak girdiği Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Maliye bölümünden 1955 yılında mezun oldu. Maliye Müfettiş Muavinliği (1956-1959) ile Gelirler Genel Müdürlüğü Kontrolörlüğü (1959-1965) görevlerinde bulundu. Daha sonra memurluktan ayrıldı ve yayın hayatını seçerek İstanbul'da yaşamaya başladı. 1960 yılından itibaren çıkardığı DİRİLİŞ dergisini ve yayınlarını kurdu. Yalnızca kendi kitaplarını yayımladığı bu yayınevinin halen yönetim görevini sürdürmektedir. www.huseyinarasli.com


Edebiyat Yaşamı: Sezai Karakoç ilk şiirlerini hece ölçüsüyle kaleme aldı. "Sabır" adlı ilk şiiri Büyük Doğu dergisinde yayımlandı. Bu şiir daha sonra Pazar Postası, Mülkiye Mecmuası, Hisar gibi dergilerde yayımlandı. Özellikle uzun yıllar kitaplarına almadığı "Monna Rosa" adlı şiiri, birkaç kuşağın gençlik şiiri olarak gizlice çoğaltılıp dillerde dolaşmıştır. www.huseyinarasli.com


İkinci Yeni ve Sezai Karakoç: Karakoç'un Körfez (1959), Şahdamar (1962) ve Sesler (1968) adlı şiir kitapları, şairin adının İkinci Yeni ile birlikte anılmasına yol açmıştır. Bu kitaplarda yer alan şiirlerden özellikle "Balkon", şiiri seven hemen herkesin beğenisini kazanmış ve İkinci Yeni hareketinin örnek gösterilen şiirlerinden biri olmuştur. Sezai Karakoç'un bu dönem şiirlerinde İkinci Yeni şairlerinde olduğu gibi anlam kapalılığı, uzak çağrışımlarla kurulan imajlar görülmekle birlikte "Ötesini Söylemeyeceğim", "Kapalı Çarşı" gibi şiirleri öz bakımından farklılık gösterirler. Bu da Sezai Karakoç'un İkinci Yeni içerisinde daha başlangıçta diğerlerinden farklı bir konumda olduğunu ortaya koyar. Şair kendisinin de ifade ettiği gibi şiirinin ses, biçim ve imajlar konusunda başlangıçta çok yakın olduğu İkinci Yeni şiirinden özellikle konu bakımından gittikçe uzaklaştığını ve bunun sebebinin de varoluşçuluk anlayışı olduğunu ifade eder. Zaten zamanla şairin düşünce merkezine metafizik kavramı yerleşir. Bu anlayışla yazdığı Hızırla Kırk Saat (1967), Taha'nın Kitabı (1968) ve Gül Muştusu (1969) adlı şiir kitaplarıyla birlikte hareketin diğer şairlerden net bir şekilde ayrılmıştır. Bu üç kitap Karakoç şiirinin bir dönüm noktasıdır. Bu kitaplarda yer alan şiirlerinde metafizik esaslar, daha doğrusu dini bir duyarlılık hakimdir. Sezai Karakoç 2000 yılında bütün şiirlerini "Gündoğmadan" isimli kitapta toplamıştır. İnsanın dünyadaki yeri konusunu varoluşçu bir yaklaşımla ele alan Karakoç'un şiirlerinde Kur'an-ı Kerim, hadisler, menkıbeler, divan edebiyatı ve halk kültürü ürünleri modern şiirin diliyle ele alınır. Sezai Karakoç bu sanat ve düşünce akımına "Diriliş" adını vermiştir. O'na göre "Sanat kaçsa da, inkar etse de hep Tanrı'ya doğrudur." Bu anlayışıyla Karakoç kendisinden sonra gelen şairleri etkilemiştir. Bu şairler arasında Cahit Zarifoğlu, Erdem Bayazıt, Ebubekir Eroğlu, Arif Ay gibi isimler yer alır. www.huseyinarasli.com


Eserleri:
Şiir: Körfez, Şahdamar, Sesler, Hızırla Kırk Saat, Taha'nın Kitabı, Gül Muştusu, Gündoğmadan
Deneme: Edebiyat Yazıları I Medeniyetin Rüyası Rüyanın Medeniyeti Şiir, Edebiyat Yazıları II Dişimizin Zarı, Edebiyat Yazıları III Eğik Ehramlar