Şiirin Şekil (Biçim) Unsurları: Nazım Birimi, Vezin, Kafiye, Redif

NAZIM BİRİMİ: Şiirde en küçük anlam bütünlüğünü sağlayan bağımsız dizeler topluluğu.

a) Mısra (Dize): Şiirdeki en küçük birim, şiirin her bir satırı.

b) Beyit: İki mısradan meydana gelen ve anlam bakımından bütünlük arzeden bölümlerdir. Divan edebiyatında nazım birimi olarak en çok beyit kullanılmıştır.

c) Dörtlük: Kendi aralarında anlam bütünlüğü bulunan dört mısradan oluşan bölümlerdir. İslamiyet öncesi Türk edebiyatında ve halk edebiyatında dörtlük kullanılmıştır.

d) Bent: İkiden fazla mısradan oluşan bölümlere denir.



VEZİN (ÖLÇÜ): Şiirde mısraların hece sayısı veya ses değerleri bakımından denk ve benzer olmasıdır.

a) Hece Ölçüsü: Mısraları hece sayıları açısından eşit olmasına dayanan ölçü birimidir. Hece ölçüsüyle söylenen şiirlerde ahengi sağlamak amacıyla "durak" denilen durma yerleri bulunur.

Kömür gözlüm / hasta olmuş → (4+4=8)
Bir muskacık / yaz ver bana → (4+4=8)
Siyah zülfü / ak gerdana → (4+4=8)
Tel tel et de / diz ver bana → (4+4=8)

(4+4=8'li hece ölçüsü örneği. Şiir: Karacaoğlan)

b) Aruz Ölçüsü: Mısralarda yer alan hecelerin kısalık-uzunluk ya da açıklık-kapalılık esasına dayanan ölçü birimidir. Bu ölçü birimi Türk edebiyatına İran'dan geçmiş, ağırlıklı olarak Divan edebiyatında kullanılmıştır. Ayrıca Tanzimat, Servet-i Fünun ve Fecr-i Ati edebiyatlarında da aruz ölçüsü hakimdir. Türk edebiyatında aruz ölçüsünü ilk kez Yusuf Has Hacib "Kutadgu Bilig" isimli eserinde kullanmıştır.

(Aruz ölçüsüyle ilgili terimler ve ayrıntılı bilgi için tıklayın)

Merhem koyup onarma sînemde kanlı dağı
Söndürme öz elinle yandırdığın çerâğı (Fuzûlî)

Mef'ûlü fâ'ilâtün mef'ûlü fâ'ilâtün

c) Serbest Şiir: Mısraları belirli bir kurala uymayan ölçüsüz şiirlere denir. Serbest şiirin ilk örneğini Abdülhak Hamit Tarhan "Validem (1913)" adlı şiiriyle vermiştir. Serbest şiir Garip akımıyla birlikte bir şiir hareketi olmuştur.

Kuşçu amca!
Bizim kuşumuz da var,
Ağacımız da.
Sen bize bulut ver sade
Yüz paralık. (Orhan Veli Kanık)



KAFİYE - REDİF:

a) Redif: Şiirde kafiyeden sonra yer alan aynı yapıya ve göreve sahip kelime ya da ekler.

Garibim namıma Kerem diyorlar
Aslı'mı el almış harem diyorlar
Hastayım derdime verem diyorlar
Maraşlı Şeyhoğlu Satılmış'ım ben

Bu şiirde "diyorlar" sözcüğü rediftir. Şiir: Faruk Nafiz Çamlıbel

b) Kafiye (uyak): Mısra sonlarında tekrarlanan ve aynı ahengi veren heceler veya ses benzerliğidir.

KAFİYE TÜRLERİ

• Yarım Kafiye: Mısra sonlarındaki tek ses benzerliği.

Koyun verdi kuzu verdi süt verdi
Yemek verdi ekmek verdi et verdi
Kazma ile döğmeyince kıt verdi
Benim sâdık yârim kara topraktır

Bu şiirde "t"ler yarım kafiye, "verdi"ler rediftir. Şiir: Aşık Veysel

• Tam Kafiye: Mısra sonlarındaki iki ses benzerliği.

Kaplamış gözümün gördüğü her ufku
Umutsuz, zifiri bir gece, bir korku

Bu şiirde "ku"lar tam kafiyedir. Şiir: Ahmet Muhip Dranas

• Zengin Kafiye: Mısra sonlarındaki üç veya daha fazla ses benzerliği.

Yol onun, varlık onun, gerisi hep angarya;
Yüzüstü çok süründün, ayağa kalk, Sakarya!

Bu şiirde "arya"lar zengin kafiyedir. Şiir: Necip Fazıl Kısakürek

• Tunç Kafiye: Kafiyeyi oluşturan sözcük, diğer mısranın sonundaki sözcüğün içinde geçiyorsa buna tunç kafiye (uyak) denir.

Garbın âfâkını sarmışsa çelik zırhlı duvar
Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var

Bu şiirde "var"lar tunç kafiyedir. Şiir: Mehmet Akif Ersoy

• Cinaslı Kafiye: Yazılış ve okunuş bakımından aynı, anlam ve görev bakımından farklı olan sözcüklerle yapılan kafiyelerdir.

Niçin kondun a bülbül
Kapımdaki asmaya
Ben yârimden ayrılmam
Götürseler asmaya

Bu şiirde "asmaya" sözcükleri cinaslı kafiyedir. İkinci mısradaki "asma=üzüm bağı", dördüncü mısradaki "asma=asmak".


KAFİYE ÖRGÜSÜ (Uyak Düzeni)

• Düz Kafiye: a a / b b

• Çapraz Kafiye: a b a b

• Sarma Kafiye: a b b a

• Mani Tipi Kafiye: a a x a

• Koşma Tipi Kafiye: a a a b

• Terzarima Tipi (Örüşük) Kafiye: a b a / b c b

Araştıran ve yazan: Hüseyin Araslı