Ta'riz, Tecahül-i Arif, İstifham

Ta'riz: Kinayeyle ilgili bir anlatım tekniği olan tariz, birini eleştirmek amacıyla söylenen bir sözün anlaşılan mânâsının tam tersini kastetmektir.

Örnek:
Her nere gidersen eyle talanı
Öyle yap ki ağlatasın güleni
Bir saatte söyle yüz bin yalanı
El bir doğru söz söylerse inanma. (Huzurî)

Şair bu şiirinin her mısrasında tariz yapmış, asıl söylemek istediğinin tersini kastetmiştir.



Tecahül-i Arif: Bir nükte yapmak amacıyla iyi bilinen bir konunun bilinmiyormuş gibi ifade edilmesidir. Tecahül-i arifin olduğu yerde çoğu zaman teşbih ve mübalağa sanatları da vardır.

Örnek:
Şakaklarıma kar mı yağdı, ne var
Benim mi Allah'ım bu çizgili yüz
Ya gözler altındaki mor halkalar
Neden böyle düşman görünürsünüz
Yıllar yılı dost bildiğim aynalar (Cahit Sıtkı Tarancı)

Şair aynada gördüğü yüzün kendisine ait olduğunu ve aynaların insanlara düşman olmayacağını çok iyi bildiği halde bilmiyormuş gibi davranmış, yaşlanmayla ilgili endişelerini soru sorarak dışa vurmuştur. www.huseyinarasli.com



İstifham: Üslubun daha etkili olması nedeniyle sözü soru şeklinde söylemek demektir.

Örnek:
Öyle ser-mestem ki idrak itmezem dünya nedür
Ben kimem sâki olan kimdür mey ü sahbâ nedür (Fuzulî)

Günümüz Türkçesi: "Aşk şarabı ile öyle sarhoş olmuşum ki dünya nedir, ben kimim, o şarabı dağıtan kimdir, şarap nedir bilmiyorum." Şair beyitteki soruları cevap aramak için sormamıştır. Aşk sarhoşluğundan dolayı içinde bulunduğu ruh halinin farkında olmadığını ifade etmektedir. Bu sebeple beyitte istifham sanatı yapılmıştır.