Hüsn-i Talil, Tenasüp, Leff ü Neşr, Mübalağa

Hüsn-i Talil: Bir olayın meydana gelişini, gerçek sebebinden farklı olarak daha güzel bir sebebe bağlamak demektir.

Ey çoban bıçaktan keskin sesinle
Delinmiş, deşilmiş çaldığın kaval (Faruk Nafiz Çamlıbel)

Şair bu mısralarda kavalın üzerindeki delikleri çobanın bıçaktan keskin sesiyle açılmış olmak gibi gerçek dışı bir nedene bağlamaktadır.



Tenasüp: Aralarında anlam bakımından tezat (karşıtlık) dışında bir ilişki bulunan kelimeleri bir arada kullanmak demektir.

Aramazdık gece mehtâbı yüzün parlarken
Bir uzak yıldıza benzerdi güneş sen varken (Faruk Nafiz Çamlıbel)

Bu mısralardaki "mehtap", "yıldız" ve "güneş" birbirleriyle ilişkili kelimelerdir. Bunlar bir arada kullanıldıkları için tenasüp sanatı oluşmuştur. www.huseyinarasli.com



Leff ü Neşr: Bir beyit içerisinde birinci mısrada iki ya da daha fazla kelimeyi zikrettikten sonra ikinci mısrada bu kelimelerle ilgili hükümleri sıralamaktır.

Sakın bir söz söyleme... Yüzüme bakma sakın
Sesini duyan olur, sana göz koyan olur (Faruk Nafiz Çamlıbel)

İlk mısradaki "söz söyleme" ile ikinci mısradaki "sesini duyan" kelimeleri arasında, ilk mısradaki "bakma" ile ikinci mısradaki "göz" kelimeleri arasında leff ü neşr sanatı vardır.



Mübalağa: Bir durumun, olayın abartılarak anlatılması sanatıdır.

Yıldızlar görse bendeki güzelliğini
Birer birer düşerler içimdeki denize (Celal Sılay)

Şiirde sevgilinin güzelliği anlatılırken mübalağa yapılmıştır.