Tanzimat Edebiyatında Roman ve Hikaye

• Tanzimat döneminde sanat ve kültür alanındaki yenileşmenin başlamasıyla birlikte roman ve hikaye (öykü), yeni nesir türleri olarak Türk edebiyatına dahil olmuştur.

• Batıda 17. yüzyılda Miguel de Cervantes'in "Don Kişot (1605)" adlı eseriyle başlayan roman türü, edebiyatımızda Tanzimat döneminde Batıdan yapılan çeviri faaliyetleriyle görülmeye başlar. Bu türde ilk çeviri, Yusuf Kamil Paşa'nın 1859'da Fransız yazar Fenelon'dan tercüme ettiği "Telemaque" adlı romandır. Yine aynı yıl Ceride-i Havadis gazetesinde Victor Hugo'nun "Sefiller" adlı romanı "Hikaye-i Mağdurin" adıyla yayınlanmıştır.

• Bunları takip eden diğer bazı roman çevirilerinden yaklaşık on yıl sonra Türk edebiyatında batılı anlamda ilk roman ve hikaye örnekleri verilmeye başlar.

• İlk yerli roman Şemsettin Sami'nin yazdığı "Taaşşuk-u Talat ve Fitnat (1872)", ilk edebi roman Namık Kemal'in yazdığı "İntibah (1876)", ilk tarihi roman ise yine Namık Kemal'in yazdığı "Cezmi (1880)"dir. Nabizade Nazım'ın naturalist akımın etkisiyle yazdığı "Zehra (1896)" adlı roman da ilk psikolojik roman denemesidir.

• Tanzimat dönemi roman ve öykülerinde başlıca şu konular ele alınmıştır;
     › Görücü usulüyle evlilik
     › Kölelik
     › Cariyelik
     › Batılılaşmanın yanlış anlaşılması
     › Doğu ve Batı kültürlerinin çatışması
     › Köy hayatı
     › Günlük hayattan veya tarihi dönemlerden seçilen konular
     › Kızların okumasının gerekliliği...

• Sami Paşazade Sezai'nin "Sergüzeşt" adlı romanı, dönemin cariyelik ve kölelik anlayışıyla büyük konaklardaki yaşamı anlatır.

• Recaizade Mahmut Ekrem'in "Araba Sevdası" adlı romanında yanlış Batılılaşma anlayışı eleştirilir. Bu roman realist akımın ilk başarılı örneği kabul edilmiştir.

• Nabizade Nazım'ın "Karabibik" adlı eseri, köy hayatını konu edinen ilk romandır.

• Ahmet Mithat Efendi'nin "Felatun Bey ile Rakım Efendi" adlı romanında doğu ve batı kültürlerinin çatışması konu edilir. www.huseyinarasli.com

• Yenileşmenin erken dönemlerinde roman ve öykü birbirinden ayrı tutulmamış, her iki türün ortak özelliklerini barındıran eserler verilmiştir. Hikaye türünde verilen ilk örnekler Ahmet Mithat Efendi'nin "Letaif-i Rivayat (1870-1893)" ve "Kıssadan Hisse (1870)" adlı öyküleridir. Batılı anlamda yazılan ilk hikaye ise Sami Paşazade Sezai'nin "Küçük Şeyler (1891)" adlı eseridir.

• Tanzimat edebiyatının 1. kuşak sanatçıları romantizm, 2. kuşak sanatçıları ise realizm ve naturalizm etkisinde roman ve hikaye örnekleri vermişlerdir.

• Tanzimat dönemi yazarları (özellikle 1. kuşak) roman ve öykülerinde toplum eğitimini ön planda tutmuşlar, eserlerin sonunda iyileri ödüllendirip kötüleri cezalandırmışlardır. Çoğu zaman eserlerinde kendi kişiliklerine de yer vermişlerdir. Örneğin Nabizade Nazım'ın "Karabibik" romanındaki Mansur Bey, Nabizade'nin idealist kişiliğine çok benzer.

• Tanzimat romanında olayların akışı sırasında rastlantılara sıkça yer verilmiştir.

Araştıran ve yazan: Hüseyin Araslı.