Hüseyin Rahmi Gürpınar (1864-1944): 1864'te İstanbul'da doğmuştur. Hüseyin Rahmi çok üretken bir yazar olup başta roman olmak üzere hikaye ve tiyatro türünde onlarca eser vermiştir. Ahmet Mithat Efendi çevresinde yetişmiş, "Şık" romanı sayesinde onunla tanışmıştır. İlk romanı olan "İffet", İkdam gazetesinde yayımlanmıştır. Servet-i Fünun sanatçıları eserlerinde bireysel konulara yer vermişlerdir. Hüseyin Rahmi ise toplumun faydalanması için eserler kaleme almış, bu eserleriyle.... devamı için tıklayın
Ahmet Rasim (1864-1932): 1865 yılında İstanbul'da doğan Ahmet Rasim çok üretken bir yazar olup Türk edebiyatı tarihine roman, hikaye, şiir, hatıra, makale, sohbet, gezi yazısı, tarih, okul kitapları gibi pek çok türde yazdığı eserlerle katkı sağlamıştır. Yazarlık hayatında renkli ve doğal bir Türkçe ile yazılar kaleme almış, bu yazılarında gözlemlerini bilgileriyle birleştirmiştir. Ahmet Rasim hem klasik edebiyat, hem de batı edebiyatı hakkında bilgi sahibidir. Fıkra ve hatıralarında mahalleleriyle, eğlence yerleriyle, sokak satıcılarıyla, bayramlarıyla, Ramazanlarıyla eski İstanbul hayatını işlemiş, çeşitli insan tiplerini tasvir etmiş, yerli hayatı konu edinmiştir. Bunu yaparken sokağın dilini kullanmış, argolara, deyimlere, anonim ifadelere yer vermiştir. Böylelikle İstanbul'un gizli kalmış yönlerini gözlemler yoluyla ve samimi bir dille anlatmıştır. Örneğin "Şehir Mektupları" adlı eseri bu türde yazılmıştır. Klasik edebiyat zevkiyle yazdığı şiirlerinde Nedim etkisi görülür. Acemilik döneminde kaleme aldığı roman ve hikayelerinde Ahmet Mithat Efendi gibi toplumu bilgilendirme çabasındadır. Aslında eserlerinin tümü halkı eğitmek amacıyla yazılmıştır. Gazetelerde ve dergilerde yazıları yayımlanmış, TBMM'de iki dönem İstanbul milletvekilliği yapmıştır.
Eserleri:
Roman ve Hikaye: İlk Sevgi (1890), Güzel Eleni (1891), Meyl-i Dil (1891), Biçare Genç (1894), Sevda-yı Sermedî (1895), Nâkâm (1897), İki Güzel Günahkar (1922), İki Günahsız Sevda (1923)...
Fıkra ve Makale: Şehir Mektupları (1912-1913), Tarih ve Muharrir (1913), Eşkâl-i Zaman (1918), Muharrir Bu Ya (1926)...
Hatıra: Gecelerim (1894), Fuhş-i Atik Fuhş-i Cedid (1922), Muharrir, Şair, Edip (1924), Falaka (1927)
Bunların yanında okul kitapları, mensur şiir, tarih, gezi yazısı, monografi dallarında çok sayıda eseri ve tercüme çalışmaları vardır.
Mehmet Celal (1867-1912): Şiir, roman, hikaye vb türlerde çok sayıda eser vermiştir. Muallim Naci'nin edebi görüşlerini benimsemiş, divan şiiri edasında gazeller söylemiştir. Şiirlerinde sade, basit ve kolay bir söyleyiş görülür. Hikayeleri, konu bakımından döneminin sosyal hayatına ilişkin işaretler içerir. Roman, hikaye ve şiirlerinde romantizm etkisi görülür. İşlediği başlıca konular; aşk, ölüm, ıstırap, gözyaşı gibi temalardır.
Şair Nigar Hanım (1856-1918): Nigar Hanım ilk şiirini bir kaza sonucu ölen kardeşi için yazmıştır. Bu şiiri yazdığı dönemde henüz on iki yaşındadır. İlk eseri "Efsus"u 1887'de yayımlamış, ikinci eseri "Niran"ı 1896'da yayımlamıştır. En güçlü şiirlerinin olduğu "Aks-i Seda" isimli eserini 1899'da, Servet-i Fünun edebiyatının en güçlü olduğu yıllarda yayımlamış, ancak bu edebi hareketten etkilenmemiştir. Onun manzumeleri, daha çok günlüğünde yer alan anılarının şiir haline getirilmiş şekli, duygularının yüzeysel bir dille ifadesidir. Romantizmden etkilenmiştir.
Bu sanatçılardan başka Ali Kemal (1869-1922), Tevfik Nevzat (1865-1905), Selanikli Fazlı Necip (1864-1932) ve Mustafa Reşit (1861-1936) bu dönemin bağımsız isimleridir.
Araştıran ve yazan: Hüseyin Araslı.