Ahmed-i Dâî (15. yy)

Hayatı:

Ahmed-i Dai Germiyan bölgesi şairlerindendir ve 1350-1355 yılları arasında doğduğu tahmin edilmektedir. Asıl adı Ahmed, mahlası ise Dâî'dir. Yıldırım Bayezid'in oğlu Emir Süleyman'ın hizmetinde bulunmuş, "Çeng-name" adlı eserini bu şehzadeye sunmuş ve Emir Süleyman'ın şairi olarak anılmıştır. Emir Süleyman'ın vefatı ve Çelebi Mehmed'in hükümdar olması ile bu padişahın himayesine girmiş, onun oğlu Şehzade Murad'ın (II. Murad) eğitimi için görevlendirilmiştir. Ahmed-i Dai, Şehzade Murad için "Ukudül Cevahir" isimli eserini kaleme almış ve onun saltanatının ilk yıllarını görmüştür. Dâî'nin 1425 yıllarında vefat ettiği tahmin edilmektedir.



Edebî Kişiliği:

• Ahmed-i Dai çok yönlü ve güçlü bir şairdir. Dili akıcı, ifadesi tok ve gür, üslubu sağlamdır.

• Türkçenin sırlarına vakıftır. Hece ölçüsüyle aruz veznini birbirine yaklaştırmıştır.

• Arapça ve Farsça'ya hakim olup bir beyti Farsça, bir beyti Türkçe, iki beyti Arapça, bir beyti Türkçe olan (mülemma) kasideler yazmıştır.

• Türkçeyi çok iyi kullanan Dai, şiirlerinde Arapça ve Farsça tamlamalara çok az yer vermiştir. Tef'ileleri (aruzu oluşturan birimler) kelimelerden ayırması ve gazellerini daha çok musammat olacak şekilde yazması, onun Türk edebi anlayış ve zevkinin önde olduğunu gösterir.

• Şiirlerindeki millîlik, zerafet ve incelik, onun devrinin diğer şairlerinden (Şeyhî, Ahmedî) üstün olduğunu gösterir.

• Türk Edebiyatında ilk müstezat kaside yazan şairdir. (Sultan II. Murad için yazmıştır)

• Padişahlar için yazdığı övgü şiirlerinde sadece kaside türünü değil, terci-i bend nazım şeklini de kullanmıştır.

• Üslubu çağdaşlarına göre açık ve akıcıdır. Geniş bir kültüre sahip olması, konuya en uygun kelimeleri seçmesi ve şiirinde zengin motifler kullanması anlatımını güçlendirmiştir.

• Sehî Bey, "Heşt-Behişt" adlı tezkiresinde onun için "ehl-i ilimden, her fenden haberdar, kadılık yapmış bir kişi" diye bahsetmektedir.

• Şiirlerinde kendini övmemiştir. (Ahmedi ise kendini çok övmüştür.)

• Şiirleri ifade, dil, duygu ve düşünce itibariyle Şeyhoğlu Mustafa ile benzerlik gösterir; tasvir yönü ile de Gülşehrî'yi takip eder.

• 14. yüzyılın sonu ile 15. yüzyılın başında Nesimi, Kadı Burhaneddin ve Ahmedi'den sonra divanı olan dördüncü şairdir.

• Dâî, Çağatay ve Azerî Türkçesine de hakimdir. Osmanlı sahasında Çağatay Türkçesi ile yazdığı gazeller, bu tür şiirlerin ilk örneklerindendir.

• Dâî bütün şiirlerinde yeri geldikçe nasihat vermiştir.

• Döneminin çok eser veren şairi olan Ahmed-i Dai'yi şiir ve nesir alanında geçen başka bir şair yoktur.

• Dâî, Şeyhoğlu Mustafa ve Erzurumlu Mustafa Darir ile birlikte Türk edebiyatında nesirin kuruluşuna büyük katkı sağlamıştır.

• "Teressül" adlı eseriyle Türk edebiyatında ilk yazı örneklerini yazmıştır.



Manzum Eserleri:

1- Camasb-name: Nasırüddin Tûsî'nin aynı adlı mesnevisinin tercümesidir. Bu eser eldeki bilgilere göre Camasb-name'nin ilk Türkçe tercümesidir.

2- Ukudül Cevahir: Dâî'nin II. Murad'ın hocalığını yaptığı sırada yazdığı Farsça manzum bir sözlüktür.

3- Vasiyyet-i Nûşirevan-ı Adil be-Püsereş Hürmüz-i Tacdar: Mesnevi nazım şekliyle yazılmış 115 beyitlik didaktik (öğüt verici, bilgilendirici) bir eserdir. Konusu adaletiyle meşhur Nuşirevan'ın oğlu Hürmüz'e verdiği öğütlerden oluşur. Aynı zamanda bir siyaset-name özelliğindedir.

4- Türkçe Divan: 21 kaside, 6 terci-i bend ve terkib-i bend ile 304 gazel olmak üzere toplam 331 şirden oluşur.

5- Farsça Divan: Farsça olup 10 kaside, 24 gazel ve diğer bazı şiirlerinden oluşmaktadır.

6- Çeng-name: Hicri 808, miladi 1405 tarihinde Emir Süleyman adına yazdığı didaktik bir mesnevidir.



Mensur Eserleri:

1- Ebulleys-i Semerkandî Tefsirinin Tercümesi

2- Miftahül Cenne

3- Kitabüt-tabirname Tercümesi

4- Tercüme-i Eşkal-i Nasır-ı Tusî

5- Teressül

6- Tezkiretül Evliya Tercümesi

7- Tıbb-ı Nebevî

8- Vesiletül Mülûk li Ehlis-Sülûk

9- Yüz Hadis Tercümesi