Gelişen ve değişen dünyada gıda, sağlık, ticaret, teknoloji, tıp vb. birçok sahada, geçmişte karşılaşılmayan ve bu nedenle hükmüne Kur’an ve sünnette doğrudan rastlanamayan birtakım meseleler ortaya çıkmaktadır. Bu meselelerin çözümünde ictihat yöntemine başvurulur.
İctihad: Kur’an, sünnet ve icma ile hükmü açıkça ortaya konulmamış, dinî bir meselenin hükmüne ulaşmak için müctehidin elinden gelen çabayı sarf etmesidir. www.huseyinarasli.com
Müctehid: Kur’an ve sünnet gibi delillerden dinî hükümler ortaya koyabilme bilgi ve becerisine sahip olan yani "ictihad" edebilen kişi.
Dinî hükümlerin başlıca kaynakları Kur'an ve sünnettir. Bir müctehid ictihad ederken yani dini bir meseleyi çözüme kavuşturmaya çalışırken öncelikle Kur'an'a bakar. Cevabı orada bulursa onunla amel eder. Aradığı hükmün cevabı Kur'an'da yeteri kadar açık değilse o zaman sünnete bakar. Her iki kaynakta da konuyla ilgili hüküm bulamazsa icmaya başvurur.
İcma: Peygamber Efendimizin vefatından sonra herhangi bir asırda müctehidlerin bir meselenin dinî hükmü üzerinde ittifak etmeleridir.
NOT: Dini bir sorunun çözümü için kullanılan yöntemler, elde edilen sonuçlar Kur'an'a, sünnete ve icmaya ters düşmemelidir. www.huseyinarasli.com
Dinin meselelerin çözümünde temel amaç, Allah'ın rızasına uygun davranarak insanların faydasını gözetmektir. Yani kişi kendi menfaatlerini gözeterek hüküm vermemelidir.
İslam dinine göre insanın dünyada ve ahirette fayda elde etmesi için koruması gereken beş gaye vardır. Bunlar zarûrât-ı diniyye olarak ifade edilen dinin, hayatın (can), aklın, neslin ve malın korunmasıdır. Bu beş gaye toplum düzeninin dayandığı temel esaslardır. Müctehidin vereceği hüküm (fetva), bu beş ana gayeye uygun olmalıdır.
12. sınıf 4. ünite diğer konular için tıklayın ›