TDE 12. Sınıf 1. Ünite Özeti

Türk dili ve edebiyatı dersi 12. sınıf 1. ünite "GİRİŞ" özet konu anlatımı.

EDEBİYAT İLE FELSEFE ARASINDAKİ İLİŞKİ

Konusu insan olan ve dili araç olarak kullanan edebiyatın felsefe, psikoloji, coğrafya gibi pek çok bilimle ilişkisi vardır. Bir şair ya da yazarın görüş ve düşüncelerinin felsefi bir görüşle uzaktan veya yakından bir ilişkisinin olması kaçınılmazdır. Edebî bir eser ortaya koyan sanatçı da eserlerine bu görüş ve düşüncelerini yansıtacaktır. O yüzden edebiyatla felsefe birbiriyle sıkı bir ilişki içindedir.


EDEBİYAT İLE PSİKOLOJİ VE PSİKİYATRİ ARASINDAKİ İLİŞKİ

Edebiyat, insan yaşamını konu alır; bu nedenle edebiyatla psikoloji sıkı bir ilişki içindedir. Edebiyatın kimi türlerinde örneğin gerçekçi hikâyelerde, romanlarda, oyunlarda; psikolojik bir olayın içinde yaşayan insanın betimleme ya da ruhsal çözümlemesi yapılır. Böylelikle edebiyatın bilim, psikoloji ve psikiyatriyle ilişkisi ortaya çıkar.


DİLİN TARİHÎ SÜREÇ İÇERİSİNDEKİ DEĞİŞİMİNİ ETKİLEYEN SEBEPLER
www.huseyinarasli.com
Bir toplumu millet yapan bağların en güçlüsü dildir. Dil; bireyleri milletine, yurduna, geçmişine sıkı sıkıya bağlar. Kuşaktan kuşağa aktarılarak gelen dil, bireyi geçmişle gelecek arasındaki zincirin halkası durumuna getirir. Toplumdaki siyasi, sosyal, kültürel değişimler; teknolojinin getirdiği yenilikler de toplumla sıkı bir ilişki içinde olan dile, dolayısıyla konuşma ve yazı diline yansır.


İLK ÖRNEKLERDEN GÜNÜMÜZE TÜRKÇENİN ÖNEMLİ SÖZLÜKLERİ

• Sözlük bir dilin ya da birden çok dilin söz varlığını, söyleyiş biçimleriyle ve yazımlarıyla veren; kelimenin başka kelimelerle oluşturduğu söz öbeklerindeki anlamlarını ve değişik kullanımlarını gösteren bir söz varlığı kitabıdır. Sözlükler bir toplumun kültürel, sosyal, siyasi yaşamından izler de taşır. Bir toplumun diline, dolayısıyla genel sözlüğüne bakarak o toplumdaki değişimleri, gelişmeleri takip edebilmek mümkündür.

• Türk dilinin ilk sözlüğü, Kâşgarlı Mahmud’un yazdığı Divanü Lügâti’t-Türk’tür. Türk topluluklarının dili, edebiyatı, yaşayışı ve âdetleri üzerine yirmi yıla yakın malzeme topladıktan sonra Bağdat’a gelen Kâşgarlı, 1072 yılında yazmaya başladığı eserini 1074 yılında tamamlayarak Halife Muktedî Biemrillah’a sunmuştur. Divanü Lügâti’t- Türk, bütün Türk illerini ve dillerini kapsayan, bin yıl öncesinin Türk toplulukları hakkında önemli bilgiler içeren kaynak eserdir.

• Divanü Lügâti’t-Türk’ten yaklaşık altmış yıl sonra ise Harezm sahasında hazırlanmış olan Mukaddimetü’l-Edeb, Arapça öğrenmek isteyenlere yararlı olabilecek bir eserdir. Türk asıllı olmakla birlikte Arap sözlükçülük geleneğinde önemli bir yere sahip olan Zemahşeri’nin yazdığı bu eser, Harezm Türkçesi için dil malzemesi içermektedir.

• Karadeniz’in kuzeyinde yaşamış olan Kuman (Kıpçak) Türklerininin söz varlığı ve sözlü edebiyat ürünleri ile ilgili derlemelerden oluşan Codex Cumanicus’un XIII. yüzyıl sonlarında hazırlandığı sanılmaktadır. Kumanların dil malzemesinin Latin harfleriyle ortaya konulduğu eserin ilk bölümü Kuman Türkçesinin söz varlığı ile birlikte dil bilgisi kurallarından oluşmaktadır.

• Mehmed Esad Efendi’nin Lehcetü’l-lügat (XVIII. yüzyıl), James W. Redhouse’un Müntahabat-ı Türkiyye (1842) ve Müntahabat-ı lügat-ı Osmaniyye (1852), Ahmed Vefik Paşa’nın Lehce-i Osmani (1876) ve nihayet Şemseddin Sami’nin Kamus-ı Türki (1900) adlı sözlükleri Türk sözlükçülüğünün en önemli ürünlerinden yalnızca birkaçıdır.

• Türk Dil Kurumunun ilk baskısını 1945’te yayımladığı ve bugüne kadar on bir baskısı yapılan Türkçe Sözlük günümüz Türk sözlükçülüğünün temel eserlerinin başında gelmektedir.