Bakî - Kaside-i Bahariyye

16. Yüzyıl şairlerinden Bakî'nin Sadrazam Semiz Ali Paşa'ya sunduğu kaside. Bu kaside, nesib bölümünde bahar tasviri yapıldığı için "Kaside-i Bahariyye", kafiyesi "r" sesiyle bittiği için de "Kaside-i Râ'iyye" olarak adlandırılmıştır.

Nesib veya teşbib
Rûh-bahş oldı Mesîhâ sıfat enfâs-ı bahar
Açdılar dîdelerin hâb-ı ademden ezhâr

Taze cân buldı cihân irdi nebâtâta hayat
Ellerinde harekât eyleseler serv ü çenâr
......

Girizgâh
Dâmenin dürr ü cevâhirle pür itdi gül-i ter
Ki ide hâk-i der-i Hazreti Paşa'ya nisâr

Medhiye
Sâhib-i tîg u kalem mâlik-i câm u hâtem
Âsaf-ı Cem-azamet dâver-i Cemşîd-vekar

Âsmân-pâye hümâ-sâye Ali Paşa kim
İremez tâk-i celâline kemend-i efkâr
......

Tegazzül
Gül gibi gülşene kılsan n'ola arz-ı dîdâr
Hayli dökildi saçıldı yoluna fasl-ı bahar

Reşk-i dendânun ile hançere düşdi jâle
Berg-i sûsende gören itdi sanur anı karar
......

Tâc beyit
Koma Bâkî kulunı cür'a sıfat ayakta
Dest-gîr ol ana ey dâver-i âlî-mikdâr

Fahriyye
Bâğ-ı medhünde olur cümleye galib tenhâ
Bahs içün gelse eğer bülbül-i hoş-nağme hezâr
......

Duâ
Lalelerle bezene nitekim deşt ü sahrâ
Nitekim güller ile zeyn ola dest ü destâr

Nitekim lalelere şeb-nem olup üftâde
Güllere bülbül-i şeydâ geçine âşık-ı zâr

Gül gibi hurrem ü handan ola rûy-ı bahtun
Sâger-i îşün ola lale sıfat cevher-dâr
......
Bakî

Açıklaması

Nesib
Baharın nefesi yine Hz. İsa gibi can bağışladı da çiçekler yokluk uykusundan gözlerini açtılar.
Dünya yeniden canlandı, bitkilere hayat geldi; servi ve çınar hareket etmek isterlerse bu kendi ellerindedir.

Girizgah
Taze gül, Paşa hazretlerinin kapısının önündeki toprağa saçmak için eteğini inci ve mücevherlerle doldurdu.

Medhiye
Hem kılıç hem kalem hem de kadeh ve mühür sahibi, Cem gibi ulu, Cemşid gibi ağır başlı vezir
O, yüceliğine düşünce kemendinin erişemediği; mertebesi gök kadar yüce, gölgesi hüma gibi kutlu Ali Paşa'dır.

Tegazzül
Bahar sen geleceksin diye yoluna bir hayli dökülüp saçıldı; gül bahçesine gelip gül gibi yüzünü göstersen ne olur?
Çiğ tanesi senin dişlerini kıskandığı için kendini hançerin üzerine atıp öldürdü; onu susam yaprağının üzerinde görenler oraya yerleşti kaldı sandılar.

Tâc beyit
Ey yüce ve adaletli vezir, Bakî kulunu cür'a gibi yerde ya da kadehte bırakma, ona el uzat.

Fahriye
Eğer bahse tutuşup binlerce güzel ötüşlü bülbül boy ölçüşmeye gelse; o (Bakî), övgü bahçende (seni övme konusunda) tek başına galip gelir.

Dua
Ovalar ve yaylalar lalelerle bezendikçe; eller ve sarıklar güllerle süslendikçe
Çiğ taneleri lale düşkünü oldukça, zavallı bülbüllerin güllere olan çılgın aşkı sürüp gittikçe
Bahtının yüzü gül gibi gülüp açılsın, içki kadehin lale gibi mücevherlerle süslensin.