Modernizmi ve Postmodernizmi Esas Alan Eserler

Modernizm; toplumun bilim, siyaset, kültür, edebiyat ve sanayi alanlarında değişmesini ve gelişmesini ifade eden bir terimdir. Postmodernizm ise 20 yüzyılın ikinci yarısında ortaya çıkan ve modernizmden sonra gelen değişimin adıdır. Bu iki kavramın pek çok ortak yönü bulunmaktadır. Modernizm akımı 19. asrın ortalarından itibaren sanat, edebiyat, mimari gibi alanlarda adından söz ettirmiş, 20. asırda etkili olmuştur.



ÖZELLİKLERİ

• Modernizmi esas alarak yazılmış eserler ile bireyin iç dünyasını (iç gerçekçiliği) esas alan eserler arasında, insan psikolojisine yaklaşım bakımından yakınlıklar vardır.

• Modernist anlayışla yazılan eserlerde modern insanın bunalımları, yalnızlık, toplumdan kaçış, toplumda yerleşmiş geleneksel değerlere tepki gibi konular ele alınmıştır.

• Dil ve anlatımda geleneksel tekniklerden vazgeçilmiş, yeni arayışlara gidilmiştir.

• Modernizm anlayışıyla yazılan eserlerde canlandırmaya dayalı sembollerle anlatım tekniğine (alegorik anlatım) önem verilir.

• Modernizmi esas alan eserler varoluşçuluk akımından etkilenmiştir.

• Bu türdeki eserlerde önemli olan olay değil, olayın birey üzerindeki etkisini, ortaya çıkardığı duyguları anlatmaktır.



TEMSİLCİLERİ

Sait Faik Abasıyanık (1906-1954): Sait Faik, kendisine kadar devam eden Türk hikaye geleneğini değiştirmiş, geleneksel hikaye kalıplarını yıkmış ve hikaye türüne yeni bir kimlik kazandırmış bir sanatçı olarak Cumhuriyet dönemi Türk edebiyatının en başta gelen hikaye yazarlarındandır. Modern hikayenin öncülerinden olan yazar, konuya çok fazla önem vermediği hikayelerinde insanı merkeze almış, insan hayatından kesitler sunmuştur. Konu olarak balıkçıları, denizi, adaları ve Beyoğlu'nun arka sokaklarını ele almıştır. Hikayelerini sade bir Türkçe ile yazmıştır. Edebiyatımızda Çehov tarzı hikayenin en önemli temsilcilerinden olmakla birlikte kendi çizgisini yakalamış, kendi üslubunu geliştirmiştir. Üslubunun en belirgin özelliği ise konuşur gibi yazmaktır.

Eserleri:
Hikaye: Semaver (1936), Sarnıç (1939), Şahmerdan (1940), Lüzumsuz Adam (1948), Mahalle Kahvesi (1950), Havada Bulut (1951), Kumpanya (1951), Havuz Başı (1951), Son Kuşlar (1952), Alemdağda Var Bir Yılan (1954), Az Şekerli (1954), Tüneldeki Çocuk (1955), Balıkçının Ölümü-Yaşasın Edebiyat (1977), Açık Hava Oteli (1980), Bir Müthiş Tren (1981), Yaşamak Hırsı, Sevgiliye Mektup (1987), Bitmemiş Senfoni (1989)
Roman: Kayıp Aranıyor, Medar-ı Maişet Motoru


Yusuf Atılgan (1921-1989): "Aylak Adam (1959)" ve "Anayurt Oteli (1973)" romanlarıyla tanınmıştır. Tek hikaye kitabı "Bodur Minareden Öte (1960)" isimli eseridir. Vefatından sonra bütün hikayeleri "Eylemci (1993)" isimli kitapta toplanmıştır. Yusuf Atılgan hikayelerinde modern hayat ile geleneksel hayat arasında çatışma yaşayan bireyin ruhunda meydana gelen bunalımları, psikolojik yabancılaşmayı, yalnızlığı başarıyla işlemiştir.
www.huseyinarasli.com

Orhan Pamuk: Eserlerinde postmodern anlatım tekniklerini kullanan Orhan Pamuk, romanlarıyla adından söz ettirmiştir. Yazar 2006 Nobel Edebiyat Ödülü'nü almış, bu ödülü alan ilk Türk vatandaşı olmuştur.

Romanları: Cevdet Bey ve Oğulları, Sessiz Ev, Beyaz Kale, Kara Kitap, Benim Adım Kırmızı, Yeni Hayat, Masumiyet Müzesi


Rasim Özdenören: Hikayelerinin ana konusu toplumsal hayat ve ahlaki değerlerdeki çözülme ve bunun sonucu ortaya çıkan yabancılaşmadır. Onun özellikle son hikayelerinde modern yaşamın kaosu içinde kalan insanın tasavvufa sığınışı dikkat çeker.

Hikayeleri: Çözülme, Çok Sesli Bir Ölüm, Hastalar ve Işıklar, Kuyu, Hışırtı, Ansızın Yola Çıkmak


Oğuz Atay (1934-1977): Çağdaş Batı romanının tekniklerini romanlarında ustaca kullanmıştır. İlk romanı olan "Tutunamayanlar" ile TRT'nin düzenlediği yarışmada ödül almıştır (1970). Eserlerinde toplumdan kopmuş, bunalımlı, dengesiz ve yalnız kişilerin toplumla ve kendileriyle olan çatışmalarını anlatır.

Eserleri:
Roman: Tutunamayanlar, Tehlikeli Oyunlar, Bir Bilim Adamının Romanı, Eylembilim
Hikaye: Korkuyu Beklerken
Oyun: Oyunlarla Yaşayanlar