Cep telefonlarında önemli bir ayrıntı: Sar (radyasyon) değeri

     Dünyada hızla gelişen mobil teknolojisine güzel ülkemizin değerli insanları da ayak uydurmakta gecikmiyorlar. 2013 yılı verilerine göre 75 milyon nüfusa sahip ülkemizde 68 milyon cep telefonu bulunduğu tesbit edildi. Bu rakamın ülke nüfusuna oranı ise %89,9'a denk geliyor. 50'ye yakın markanın 700'ün üzerinde farklı cihazla Türkiye mobil pazarında yer alması, halkımızın lüks tüketim konusunda kaydettiği mesafeyi gözler önüne seriyor.

     Bazen özelliklerini bilerek ve bu özelliklerinden azami derecede yararlanarak kullandığımız, bazen bir heves ya da bir özenti sonucu elde edip özelliklerinin neler olduğunu bile bilmeden sadece iletişim ihtiyacı için kullandığımız bu cihazların halkımız tarafından satın alınırken tercih edilen belli başlı kriterleri de var. The Nielsen Company isimli ünlü bir araştırma şirketi, 2013 yılında bu konuda aralarında Türkiye'nin de bulunduğu 10 ülkedeki kullanıcıları kapsayan bir araştırma yapmış. Araştırmaya göre ülkemizdeki kullanıcıların mobil cihaz satın alırken en çok aradıkları kriterler sırasıyla kullanım kolaylığı, tasarım, sosyal ağlara erişim, oyun ve kamera özellikleri. Ancak uygulama ekosistemi, navigasyon, internet erişimi, banka ve finans uygulamaları ise ülkemiz kullanıcılarının çok az tercih ettiği kriterler.

     Bütün bunların yanında mobil cihaz alırken "sar değeri" kriterini göz önünde bulunduran kullanıcılar ise yok denecek kadar az. Specific Absorbation Rate (Özel soğurma değeri) olarak açılımı yapılan bu özellik, cep telefonlarının yaymış olduğu radyasyon miktarını ve bu esnada vücudumuzun emdiği elektromanyetik enerjiyi ifade etmektedir. Vücut sağlığımız açısından oldukça önem arzeden bu duruma çok dikkat etmemiz gerekiyor. Çünkü yüksek sar değerine, örneğin 0,50 W/kg (head) üzeri ve 1,00 W/kg (body) üzeri (bu değerler kişisel görüşümdür, Amerika'da vücut için 1,60 W/kg üzerine izin verilmemektedir) değerlere sahip mobil cihazlar, uzmanların belirttiğine göre kısa vadede görme, işitme bozuklukları, kulaklarda çınlama, baş ağrısı ve yoğun stres; uzun vadede ise yüksek tansiyon, genetik yapı bozukluğu, sperm sayısında azalma gibi sağlık sorunlarına yol açıyor. Özellikle İphone, Samsung, Nokia gibi markaların birebir benzeri olarak üretilen, ancak fiyat olarak bu saydığımız markaların neredeyse beşte biri olan, bazı televizyon kanallarında fiyatı ucuz, özelliği çok diye reklamı yapılan, çift hatlı, TV'li vb özellikleri bünyesinde barındıran çakma telefonlar yaydıkları radyasyonla kullanıcılarının sağlığını ciddi anlamda tehdit ediyorlar. Bu tarz cihazların hiçbirinin sar bilgileri belirtilmiyor ancak uzmanların görüşüne göre hepsinin de en az 2,0 W/kg ve daha üzeri yüksek radyasyon değerlerine sahip oldukları söyleniyor.

     Teknolojiyi kullanmak hayatımızı kolaylaştırırken maalesef bir yandan da tehlikeye atıyor. Bu durum sadece mobil cihazlarla sınırlı değil. Örneğin birçoğumuzun evinde yer alan wireless (kablosuz) bilgisayar modemleri de radyasyon bakımından aynı derecede dikkat edilmesi gereken cihazlar. Misafirliğe gittiğimiz evlerin hemen hemen hepsinde bu kablosuz modemlerin sürekli açık olduğunu görüyoruz. Halbuki internetle işimiz yoksa bu modemlerin de hemen kapatılması, kullanılmadığı zaman kapalı tutulması gerekiyor.

Araştıran ve yazan: Hüseyin ARASLI - 10.02.2014, Denizli.