Sınava hazırlık çalışma soruları, açık uçlu, kısa cevaplı, klasik sorular
1. Peygamber kelimesi sözlükte “haber getiren, haberci, elçi” anlamlarında kullanılır. Farsça bir sözcük olan peygamber kelimesi için Kur’an-ı Kerim’de nebi ve resul kavramları kullanılır. Metindeki altı çizili kavramların birbirlerinden farklarını yazınız.
RESUL: Yüce Allah’ın kendisine ilahi kitap gönderdiği peygamberler için kullanılan bir kavramdır.
NEBİ: Yüce Allah’ın kendisine ilahi kitap göndermediği, kendinden önce gönderilen kitabın hükümlerine göre davranan peygamberler için kullanılan bir kavramdır.
2. “(Ey Muhammed!) Güçlü ve basiretli (keskin bir anlayış ve kavrayış yeteneğine sahip olan) kullarımız İbrahim'i, İshak'ı ve Yakub'u da an.” (Sâd suresi, 45. ayet) Bu ayet peygamberlerin sıfatlarından hangisi ile ilişkilendirilebilir, yazınız.
Fetanet
3. “Öyle ise emrolunduğun gibi dosdoğru ol. Beraberindeki tövbe edenler de dosdoğru olsunlar. Hak ve adalet ölçülerini aşmayın. Şüphesiz O, yaptıklarınızı hakkıyla görür.” (Hûd suresi, 112. ayet) Bu ayette peygamberlerin sıfatlarından hangisi ile ilgili ifadeler bulunmaktadır, yazınız.
Sıdk
4. Kur’an-ı Kerim’de Peygamber Efendimiz için “üsve-i hasene” ifadesi kullanılır. “Üsve-i hasene” inananlar için güzel bir örnek demektir. Yani Sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.v.) inananlar için en güzel örnektir. Buna göre Peygamber Efendimizin “üsve-i hasene” olmasının nedenlerini dört maddede açıklayınız.
Sevgili Peygamberimiz;
• Diğer insanlarla ilişkilerinde her zaman nazik, şefkatli, merhametli, güler yüzlü ve mütevazıydı.
• Arkadaşlarıyla karşılaştığında önce o selam verir ve karşısındakiyle tokalaşırdı. Karşısındaki kişi elinin bırakmadıkça onun elini bırakmazdı.
• Birisiyle konuştuğu zaman bütün vücuduyla ona döner ve o kişinin sözü bitinceye kadar onu dinlerdi.
• Hastaları ziyaret eder, komşuluk ilişkilerine çok önem verirdi.
• İzin verilmedikçe birinin evine girmez, izin verilmezse geri dönerdi.
• Misafirlerine iyi davranır, onlara bizzat kendisi hizmet ederdi.
• Verdiği bir sözden asla dönmezdi.
• Rızkını kazanmak için çalışırdı.
• Tüm canlılara merhametli davranırdı.
• Bir konuyla ilgili uzman kişilere danışır, onların görüşlerine önem verirdi.
NOT: Bu maddelerden dört tanesini yazan tam puan alır.
5. Yüce Allah’ın peygamberler aracılığıyla insanlara vahiy göndermesinin sebepleri nelerdir, en az dört madde hâlinde yazınız.
İnsana yaratılış amacının Allah’a (c.c.) kulluk olduğunu öğretmek
Yüce Allah’ı doğru bir şekilde tanıtmak
İnsanların akıl ve iradelerini doğru bir şekilde kullanmalarını sağlamak
İnsanın aklıyla ulaşamayacağı yüksek hikmetleri dile getirmek
Ahiret, cennet, cehennem gibi gaybi konularda gerekli bilgileri vermek
İnsanlara erdemli bir hayat sürmenin yollarını göstermek
İnsanları iman edip salih amel işlemeye yöneltmek
İyi ve güzel davranışları göstererek bunların yapılmasını teşvik etmek
Kötü ve çirkin davranışları anlatarak onlardan sakındırmak
İnsanların hakikatten haberdar olmadıklarına dair bahanelerini ortadan kaldırmak
Sorumluluklarını yerine getirenlerin dünya ve ahiret mutluluğuna ulaşacağını müjdelemek
NOT: Bu maddelerden dört tanesini yazan tam puan alır.
6. Dört büyük ilahi kitap ve gönderildiği peygamberleri yazınız.
Tevrat → Hz. Musa (a.s.)
Zebur → Hz. Davud (a.s.)
İncil → Hz. İsa (a.s.)
Kur’an-ı Kerim → Hz. Muhammed (s.a.v.)
7. Yüce Allah (c.c.) Hz. Âdem’i (a.s.) yarattığında meleklere “Âdem için saygı ile eğilin” (Bakara suresi, 34. ayet) diye emretti. İblis (şeytan) hariç bütün melekler saygı ile eğildiler. İblis bu konuda Allah’ın (c.c.) emrini dinlemedi ve Âdem’e (a.s.) saygı göstermekten kaçındı. İblis’in böyle davranmasının nedenlerini açıklayınız.
Bu durum Kur’an-ı Kerim’in A’raf suresinin 12. ayetinde şöyle belirtilir: “…Ben ondan daha üstünüm. Çünkü beni ateşten, onu ise çamurdan yarattın…” Bu ayetten de anlaşılacağı üzere İblis, ateşten yaratıldığını öne sürerek topraktan yaratılan Hz. Âdem’den (a.s.) daha üstün olduğu gerekçesiyle Allah’ın (c.c.) emrine karşı geldi ve Hz. Âdem’in önünde saygı ile eğilmekten (secde etmekten) kaçındı.
8. “Rabbimiz! Hata ettik. Eğer bizi bağışlamaz ve bize acımazsan kaybedenlerden oluruz.” (A’raf suresi, 23. ayet) Hz. Âdem ile Hz. Havva bu ifadeleri hangi olay üzerine söylemişlerdir, açıklayınız.
Allah (c.c.) Hz. Âdem’e (a.s.) eş olarak Hz. Havva’yı yarattı, onları cennetine yerleştirdi ve cennetteki bir ağacın meyvesinden yemeyi ikisine de yasakladı. O ağaç dışında cennetin tüm nimetleri kendilerine serbest bırakıldı. İblis onları kandırmak için yalan yere yemin etti. “…Rabbiniz size bu ağacı ancak melek olmayasınız ya da (cennette) ebedi kalacaklardan olmayasınız diye yasakladı. Şüphesiz ben size öğüt verenlerdenim.” (A’raf suresi, 20-21. ayetler) diyerek onlara vesvese verdi. İblis yaptığı bu hile sonucu onları kandırdı ve Hz. Âdem (a.s.) ile Hz. Havva’nın yasak ağacın meyvesinden yemelerine sebep oldu. Hz. Âdem (a.s.) ve eşi Hz. Havva, yaptıkları bu davranıştan hemen pişman oldular ve Allah’tan (c.c.) af dilediler.
9. Peygamberlerin sıfatlarından “emanet” ne demektir, yazınız.
Emanet, peygamberlerin güvenilir olması demektir.
10. Kur’an-ı Kerim’de adı geçen peygamberlerden beş tanesinin adını yazınız.
Hz. Âdem (a.s.), Hz. Musa (a.s.), Hz. Muhammed (s.a.v.), Hz. İsa (a.s.), Hz. Süleyman (a.s.)