Nabî - Hayriyye Mesnevisi (Matlab-ı Dâniş-i Envâ-i Ulûm)

İlme sa'y eylememekden hazer it
İlm ü sa'y ikisi birdür nazar it

Bulamaz ilm bilâ-sây vücud
Biri gitse biri olur nâbûd

Dahi emr eyledi ol sâhib-i ilm
Mehdden lahde dek ol tâlib-i ilm

İlm bir lücce-i bî-sâhildir
Anda âlim geçinen câhildir

Cehle Hak mevt didi ilme hayat
Olma hemhâl-i gürûh-ı emvât

Bilmek elbette degül mi ahsen
Sorsalar ben onu bilmem dimeden

Etme âr öğren oku ehlinden
Her şeyin ilmi güzel cehlinden

Cehldür ademe zindan-ı belâ
Ki düşenler göremez rûy-ı rehâ

Olmaya ilm kadar emr-i bülend
İlmden görmedi hiç kimse gezend

Ger re'âyâ vü gerek sâhib-i tâc
Lâ-büd olur ulemaya muhtâc

fe'ilâtün fe'ilün

Nabî

Açıklaması

Öğrenmeye çalışmamaktan sakın; ilim ve çalışmak, dikkat et, bunların ikisi birdir.

Çalışma yoksa, ilim de ortaya çıkmaz; biri olmazsa diğeri de olmaz.

İlim sahibi o zât (Hz. Muhammed s.a.v.) emretti; "Beşikten mezara kadar ilim öğrenmeyi talep et."

İlim, kıyısı olmayan bir büyük denizdir;onda alim geçinen, ben bilirim diyen cahildir.

Allah, cahilliğe ölüm, ilme de hayattır dedi; öyleyse ölüler topluluğuyla birlikte olma.

Sordukları bir şeyi "bilmiyorum" demektense, "biliyorum" demek daha iyi değil mi?

Utanma, bilenlerden oku, öğren; bir şeyi bilmek, bilmemekten daha güzeldir.

Bilgisizlik, insan için bela zindanıdır; o zindana düşenler artık rahat yüzü görmezler.

İlim kadar yüce bir iş yoktur; ilimden hiç kimse zarar görmedi.

Gerek sıradan halk olsun, gerekse tac sahibi (padişah) olsun, mutlaka bilginlere muhtac olurlar.