Servet-i Fünun sanatçıları "Sanat, sanat içindir." ilkesini benimsemişler, bu sebeple güzellikleri yansıtmak ve sanat yapmak amacıyla eserler vermişlerdir. Tanzimat edebiyatının 1. kuşak şair ve yazarlarının aksine, eserlerinde halkı bilinçlendirme amacı gütmemişlerdir. İşledikleri başlıca konular; karamsarlık, ölüm, hastalık, intihar, yalnızlık, sevdiğine kavuşamamak, hayal-gerçek çatışması vb bireysel ve hüzünlü konulardır. Bunun yanında gündelik yaşam, tabiat gibi temalar da işlenmiştir. Servet-i Fünun topluluğuna bağlı sanatçılarının bu tür bireysel konulara ağırlık vermelerinin sebebi, başta dönemin siyasî şartları, ikinci olarak da topluluk üyesi sanatçıların mizaçları gereğidir. Bu devrin sanatçıları; batı kültürüyle yetişmiş, birkaç tane yabancı dil bilen, Batıyı ve özellikle Fransız edebiyatını yakından takip eden kişilerdir. Servet-i Fünun sanatçıları şiirde parnasizm, roman ve hikayede ise realizm-naturalizm akımlarından etkilenmişlerdir. Servet-i Fünun döneminin eserlerinde kullanılan dil ağır ve soyuttur. Arapça ve Farsça tamlamalar fazlasıyla kullanılmış, Batı'dan alınan birtakım yeni kavramlara yer verilmiş, Fransızca'dan alıntı yapılan deyimler ve söyleyişler Türkçeye aktarılmıştır. Örneğin sanatçılar eserlerinde "tîraje, şegaf, pûşîde, ibtikâ, lerzende" gibi daha önce hemen hiç kullanılmayan kelimelere yer vermişlerdir.
Servet-i Fünun Edebiyatında Şiir:
» Servet-i Fünun şairleri divan edebiyatına karşı olmalarına rağmen divan şiirinin bazı yönlerini kullanmaya devam etmişlerdir. Örneğin aruz ölçüsünü şiirlerinde ustalıkla kullanmışlardır. Sadece Tevfik Fikret'in "Şermin" adlı eserindeki çocuk şiirleri hece ölçüsüyle yazılmıştır.
» "Kafiye kulak içindir." anlayışını benimsemişlerdir.
» Divan edebiyatının "müstezat" nazım şeklini farklı vezinlerle şiire uygulamışlar, serbest tarzda müstezatlar yazmışlardır. Bunun yanında Batı şiirinden aldıkları sone, terzarima, triyole, balad nazım şekillerini kullanmışlardır. Bu nazım şekilleri edebiyatımızda ilk kez Servet-i Fünun döneminde kullanılmıştır.
» Servet-i Fünun şairleri şiiri giderek nesre (düzyazıya) yaklaştırmışlardır. Divan şiirindeki beyit bütünlüğü yerine konu bütünlüğünü esas almışlardır. Divan şiirinde cümlenin anlamı bir beyit içinde tamamlanmasına karşılık Servet-i Fünun şiirinde uzunluğu birkaç mısra veya beyit devam eden cümleler kurulmuştur. Buna anjambman denir. www.huseyinarasli.com
Servet-i Fünun Edebiyatında Roman ve Hikaye:
» Türk edebiyatına ilk olarak Tanzimat edebiyatı döneminde giren roman ve hikaye türlerinde Batılı anlamda esas başarılı örnekler Servet-i Fünun yazarları tarafından verilmiştir. Edebî tarz romanların yazıldığı bu dönemde sanatçılar romanlarını yazarken realizm ve naturalizm akımlarını esas almışlardır.
» Romanlarda geçen olaylar daha çok seçkin zümre insanlarının hayatları ile ilgilidir. Hep İstanbul'daki saraylarda ve konaklarda geçen romanların kahramanları da okumuş, kültürlü, zengin, sanatla ilgilenen ve alafranga kişilerdir. Hikayelerde ise bir miktar İstanbul dışındaki Anadolu halkının yaşantısı da konu edilmiştir.
» Servet-i Fünun romanı Tanzimat romanına göre teknik bakımdan daha üstündür. Tanzimat romanındaki gereksiz tasvirler, olayın akışını kesen ara bilgiler vb Servet-i Fünun romanında terkedilmiştir. Bu dönem romanlarında gözleme önem verilmiş, kahramanların ruhsal çözümlemeleri yapılmıştır.
» Servet-i Fünun romanında ağır bir dil, sanatkarâne bir üslup kullanılmıştır.
» Dönemin önemli roman yazarları; Halit Ziya, Mehmet Rauf, Hüseyin Cahit, Safvetî Ziya'dır.
» Dönemin hikaye yazarları gerek uzun gerekse kısa hikaye türünde başarılı örnekler vermişlerdir.
» Hikayelerde zengin sınıf yerine orta halli veya fakir insanların hayatlarına daha çok yer verilmiş, fakir ama mutlu yaşantılar ele alınmıştır. Bazen de hayal kırıklıkları, hayal-gerçek çatışmaları vb hikayelere konu edilmiştir.
» Dönemin önemli hikaye yazarları; Halit Ziya, Mehmet Rauf, Hüseyin Cahit, Ahmet Hikmet'tir.
Servet-i Fünun Edebiyatında Gazetecilik ve Tiyatro:
» Tanzimat edebiyatının 1. döneminde toplumun yararına kullanılan gazetecilik ve tiyatro çalışmaları, Servet-i Fünun döneminde önemini yitirmiştir.
» Devletin basın hayatında o dönem uyguladığı sansür ve sıkı takip, gazeteden daha çok dergilerin yayın hayatına atılmasına sebep olmuştur. O devirde yayımlanan başlıca dergiler; Servet-i Fünun, Mektep, Mütalâa, Musavver Mâlûmat, Hazine-i Fünun...
» Bu dergilerde daha çok sanat ve edebiyat yayınları yapılmıştır.
» Servet-i Fünun sanatçıları, dönemin siyasi şartlarından dolayı sahnelenmesine izin verilmeyeceği düşüncesiyle tiyatroya da fazla rağbet göstermemişlerdir.
Araştıran ve yazan: Hüseyin Araslı.