Yavuz Sultan Selim - Mütekerrir Murabba (neyi ki, şive mi ki, cevr mi ki, naz mı ki)

Selimî mahlasıyla şiirler söyleyen Osmanlı padişahı Yavuz Sultan Selim'dir. Yavuz Sultan Selim, alim ve sanatkarları himaye etmiştir. Döneminde Anadolu sahası şairlerinin sayısında artış olmuştur. Kendisi de bir divan oluşturacak kadar Farsça şiir söylemiştir. Yavuz'un her dörtlüğünün sonunda "Neyi ki, şive mi ki, cevr mi ki, naz mı ki" dizesini tekrarladığı mütekerrir murabbası, onun şiirdeki ustalığını göstermesi bakımından önemlidir.


Gözlerun fitnede ebrun ile enbaz mı ki
Dil asılmağa iver zülfüne canbaz mı ki
Bizi kahr eylediğin lütfına âgâz mı ki
Neyi ki, şive mi ki, cevr mi ki, naz mı ki

Dili sayd itmede âlem bilur üstadlığın
Key sakın aleme yayılmaya bîdadlığın
Bilmezem sırrı nedur bilmiş iken yâdlığın
Neyi ki, şive mi ki, cevr mi ki, naz mı ki

Dil nedür, nesne mi var ışk odına yakmadığın
Işk zencîrine gerden mi kodun takmadığın
Beni gördükte yüzün döndürûben bakmadığın
Neyi ki, şive mi ki, cevr mi ki, naz mı ki

Bu Selimî kuluna cevri revân eylediğün
Bunca sıdkın reh-i ışkında yalan eylediğün
Yüzüni gösterûben nihân eylediğün
Neyi ki, şive mi ki, cevr mi ki, naz mı ki


Açıklaması:

Ey güzel! Gözlerin fitne çıkarmada kaşlarınla işbirliği mi yapıyor ki bu derece gamzeli bakışların var. Gönlüm zülfüne asılmaya can atıyor, acaba canbaz (canıyla oynayan) olmasın. Bizi ayrılık derdine salman, sakın lütuflarına başladığın manasına gelmesin. Bu lütuflar acaba ne ola ki, işve mi, eziyet mi, naz mı ki.

Gönüller avlamak konusunda biricik olduğunu bütün dünya bilir. Aman dikkat et, sakın adaletsizliğini de herkes duymasın. Seninle biliş iken şimdi yabancılık göstermenin sırrını bir türlü çözemedim. Ne ola ki, işve mi, eziyet mi, naz mı ki.

Aşk ateşine yakmadığın hiçbir şey kalmamışken benim gönlümün yanmasının lafı mı olur. Aşk zincirini takmadığın boyun mu bıraktın sanki. Hepsi tamam da, beni görünce yüzünü döndürüp bir kerecik bakmadığın ne ola ki, işve mi, eziyet mi, naz mı ki.

Bu Selim kuluna durmadan ayrılık eziyeti göstermen de, bunca sadakatini aşk yolunda yalana döndürmen de, hatta yüzünü gösterip sonra yine gizleyivermen de ne ola ki, işve mi, eziyet mi, naz mı ki.