Bâkî - Tahmîs-i Gazel-i Hazreti Sultan Süleyman Han

Câme-i sıhhat Hudâ'dan halka bir hil'at gibi
Bir libâs-ı fâhir olmaz cisme ol kisvet gibi
Var iken baht u saâdet kuvvet ü kudret gibi

Halk içinde mu'teber bir nesne yok devlet gibi
Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi


Ehl-i vahdet kâinâtun âkıl u dânâsıdur
Merd-i fâriğ âlemün mümtâz ü müstesnâsıdur
Gör ne dir ol kim sözi gûyâ Mesîh enfâsıdur

Saltanat didükleri ancak cihan gavgasıdur
Olmaya baht u saâdet dünyada vahdet gibi


Tâat-i Hak mûnis-i bezm-i bekâdur âkıbet
Sıhhat-i cân u beden senden cüdâdur âkıbet

Ko bu ayş ü işreti çünkim fenâdur âkıbet
Yâr-ı bâkî ister isen olmaya tâat gibi


Âlemi gözden geçürsen eylesen bin yıl rasad
Devr içinde durmasan görsen hezârân nîk ü bed
Her tarafdan aksa dünya malı gelse lâ-yüad

Olsa kumlar sağışınca ömrüne had ü aded
Gelmeye bu şîşe-i çerh içre bir sâat gibi


Menzil-i âsâyiş-i ukbâya istersen vusûl
Hubb-i dünyâdan ferâgat gibi olmaz doğru yol
Şâdman erbâb-ı uzlettir hemân Bâkî melûl

Ger huzûr itmek dilersen ey Muhibbî fâriğ ol
Olmaya vahdet makâmı gûşe-i uzlet gibi

Fâilâtün Fâilâtün Fâilâtün Fâilün


ANLAMI:

Sağlık elbisesi, Allah'ın insanlara bağışladığı bir kaftan sayılır ki insan bedeni için o giysiden daha değerli bir elbise düşünülemez. Hele kuvvet ve kudret gibi bir talihin ve saadetin de var ise...

Halk içinde devlet gibi bir muteber nesne yok ise de dünyada en büyük devlet, bir nefes de olsa sağlıklı olmaktır.


Dünyanın akıllı ve bilgeleri, vahdet (Allah'ın birliğine itibar eden) ehli olanlardır. Onlar dünyadan el etek çekmekle âlemin seçkin insanları olmuşlardır. İşte böyle yaşayanların söyledikleri, Mesih nefesi gibi tesirli olan şu söze kulak ver! Bak ne diyor:

Saltanat dedikleri şey bir mutluluk vasıtası olmayıp, kuru çekişmeler uğruna yapılan dünya kavgasından ibarettir. Oysa dünyada vahdet gibi bir baht ve saadet mi vardır?!..


Allah'a itaatin sonu, bekâ meclisinin (cennette Hz. Peygamber sohbetinin) arkadaşlığıdır. Can ve bedenin sıhhati ise elbette sonunda seni terkedecektir. Yaratılmış ne varsa sonunda şiddetli bir kasırgayla yok edilecek olduktan sonra dünya boş ve nafile değil de nedir?!..

(O Halde) şu yiyip içip eğlenmeyi ve gününü gün etmeyi artık terk et ki akıbeti fenadır. Eğer kendine daimî bir yar ve yoldaş istiyorsan, Allah'a itaat gibisi olmaz.


Bin yıl gözetlemeye alıp alemi gözden geçirsen ve daima dönmekte olan şu gökkubbenin altında her an durmayıp binlerce iyilik ve kötülük görsen; hatta dört bir yandan ayağına sayısız dünya malı akıp gelse...

Ömrünün sınır ve miktarı kumlar sayısınca bile olsa, şu feleğin fanusu (kum saati) içinde o kum gibi günler hemen akıp gider de sonunda ömrün sana bir saat kadar bile gelmez.


Eğer öte dünyanın rahat ve huzur dolu menziline erişmek istiyorsan, dünya sevgisini gönlünden çıkarıp terketmek gibi doğru bir yol olamaz. Çünkü sonunda şâd olanlar, bir köşede uzlet içinde (dünya endişesinden uzak) yaşayanlardır. Bâkîsi (geri kalanı) ise mahzun ve melul olacaktır.

Ey Muhibbî, eğer huzur içinde bulunmak istersen dünyadan el çek ki uzlet köşesi (dünyaya değer vermeden yaşama) gibi bir vahdet makamı daha olamaz.