Zâtî - Gazel Örneği (Ferhâd İçün Dağlarda)

16. yüzyıl divan şairlerinden olan Zatî'nin şiirlerinde sağlam bir cümle yapısı vardır. Yeni ve özgün buluşları, ses ve ritm arayışları da dikkat çeker. Atasözü, deyim ve halk söyleyişlerini kullanmada Necati Bey'i takip etmiştir. Aşağıda yer alan gazeli, Zatî'nin şairlik hünerini gösterdiği örneklerden biridir.


Dem-be-dem seyl-âb-veş eşk-i revânum çağlar
Döğünüp taşlarla ağlar hâlüme ırmağlar

"Akan gözyaşlarım sürekli olarak sel gibi çağlamaktadır. Bu halimi gören ırmaklar, taşlarla döğünerek benim halime ağlamaktadır."


Görinen dağlar başında ebr-i bârân sanmanuz
Dağlar saçın çözüp ben haste içün ağlar

"Dağların başında görünenleri yağmur bulutu sanmayın; dağlar saçını çözerek ben hasta için ağlamaktadır."


Sînemün tâ'lim-hânesine at gel tîrüni
Ey kemân-ebrû senün'çün tablalardur dağlar

"Ey yay kaşlı sevgili, göğsümün talimhanesine gel okunu at, oradaki göz göz yaralar senin için hedef tahtasıdır."


Cân çıkardı mahbes-i tenden kemend-i hecr ile
Lîk zencîr-i ümîd-i vasl-ı dilber bağlar

"Can, ayrılık kemendi ile vücut hapishanesinden çoktan çıkardı; ancak, sevgiliye kavuşma ümidinin zinciri bağlamaktadır."


Zâtiyâ Ferhâd içün dağlarda feryâd eyledüm
İşidüp feryâdumı göğsin geçürdi dağlar

"Ey Zâtî! Ferhat için dağlarda feryat ettim. Dağlar feryadımı işitince göğsünü geçirdi.