Bakî (16. yy)

     Divan edebiyatının 16. yüzyıldaki zirve şairlerindendir. Asıl adı Mahmut Abdülbaki'dir. 1526 veya 1527 yılında İstanbul'da doğdu. Babası, Fatih Camii müezzinlerinden Mehmet Efendi idi. Bakî gençliğinin ilk yıllarında o zamanlar rağbetde olan saraçlık mesleğine girmişse de yaradılışındaki okuma ve öğrenme arzusu onu medreseye iletti. İyi bir medrese tahsili gören Baki, tahsiline devam ederken şiir denemelerinde bulundu. Bu denemelerini dönemin usta şairlerinden Zatî'ye gösterdi. Zatînin şiirlerine söylediği nazirelerle hem kendi şiir dilini olgunlaştırmış hem de bu müstesna şâirin takdirini kazanmıştı. Nitekim Zâtî de onun bir beytini dîvânına aldı. Zati'nin teşvikiyle kendisini geliştiren Bakî, hocası Mehmed Efendi için yazdığı "Sünbül Kasidesi" ile ününü artırdı. Süleymaniye Medresesi'nde Ahmed Şemseddin Efendi'nin derslerine devam etti. 1955'te Nahçıvan seferinden dönen Kanuni Sultan Süleyman'a sunduğu kasideyle saray çevrelerine girmeyi başardı. Daha kırk yaşına gelmeden Kanuni Sultan Süleyman'ın gözdesi olup "Sultanu'ş-Şuara" ünvanını aldı. Genç yaşta müderris olup Anadolu ve Rumeli Kazaskerliği yaptı. Kanuni Sultan Süleyman'ın ölümü üzerine duyduğu üzüntüyü "Kanuni Mersiyesi" ile dile getirdi.
     Şiirlerinde İstanbul Türkçesini kullanmış, Arapça ve Farsça kelimelerden, tamlamalardan faydalanmıştır. Sağlam ve kusursuz bir söyleyişi olan Baki, şiirlerinde anlam ve aruz uyumunu en üst düzeye ulaştırmıştır. Neşeli ve uçarı bir mizaca sahip olan Bakî, şiirlerinde dinî konulara yer vermemiş, rindane gazelleriyle hayatın zevk ve eğlencelerini işlemiştir. Dini konuları ise mensur eserlerinde işlemiştir. Gazel ve kaside tarzında başarılı örnekler vermiş, mesnevi biçimiyle eser vermemiştir. Ayrıca hicviyeleriyle ünlüdür.
www.huseyinarasli.com
Eserleri: Baki Divanı, Fezâilü'l-Cihad, Fezâil-i Mekke, Mealimü'l-Yakîn fî Sîreti Seyyidil Mürselîn, Kanuni Mersiyesi (Kanuni'nin vefatı dolayısıyla terkib-i bend şeklinde yazdığı eser).