Hz. Muhammed'in (s.a.v.) Şahsiyeti

Hz. Muhammed (s.a.v.), son peygamber olmakla birlikte bizim gibi bir insandır. O da bir anne babadan dünyaya gelmiş, büyümüş, evlenmiş ve çocuk sahibi olmuştur. Geçimini sağlamak için çalışmış, maddi sıkıntılar nedeniyle aç kaldığı günler olmuştur. Yorulduğu zamanlarda istirahat etmiş, hastalandığında tedavi olmuştur. Her insan gibi o da ölümlüdür ve eceli gelince vefat etmiştir. Yüce Allah, Hz. Muhammed’e (s.a.v.) hitaben "Sen elbette yüce bir ahlaka sahipsin." buyurmuştur. O  (s.a.v.), insanlara Allah’ın (c.c.) istediği insan modelini yaşayarak göstermiştir. Peygamber Efendimizin güzel ahlaki vasıflarından bazılarını tanıyalım.

1. Dürüst ve Güvenilir Olmak: Hz. Muhammed her zaman dürüstlüğü ile tanınmış, kimseyi aldatmamış, asla yalan söylememiş ve verdiği sözlerde durmuştur. Bu yüzden O'na "Muhammedül emin" (güvenilir Muhammed) denilirdi. İslamiyeti yaymaya başladığında müşrikler O'na kahin, büyücü, sihirbaz dediler ama yalancı diyemediler. Kabe'nin tamiri sırasında Mekkeliler arasında çıkan ve neredeyse kan dökülmesine neden olan bir anlaşmazlık Hz. Muhammed'in hakem olması ve bu durumdan herkesin memnun olması ile çözülebilmiştir. Mekkeliler Peygamberimize çok güvendikleri için Mekke dışına gittiklerinde önemli eşyalarını O'na emanet ederlerdi. Hatta O, Medine'ye hicret ederken kendisinde bulunan emanetleri Hz. Ali'ye teslim etmiş ve bunları sahiplerine vermesini istemiştir.
www.huseyinarasli.com
2. Affedici ve Merhametli Olmak: Merhamet duygusunu en güzel yansıtan kişi olan Peygamberimiz, inanan ya da inanmayan herkese merhametle yaklaşırdı. O (s.a.v.) merhametli, hoşgörülü, affedici, kibar olduğu için insanlar kısa sürede onun etrafında toplanmış, Müslümanlığı kolayca kabul etmişlerdir. Peygamberimiz kendisine önceleri zulüm yapan müşriklere bile merhametle yaklaşmıştır. Ayrıca hayvanlara da çok merhamet göstermiş, Mekke'nin fethinden sonra intikam alabilecekken onları affetmiştir.

"Andolsun size kendinizden öyle bir peygamber gelmiştir ki sizin sıkıntıya uğramanız ona çok ağır gelir. O, size çok düşkün, müminlere karşı çok şefkatlidir, merhametlidir." (Tevbe suresi, 128. ayet)
www.huseyinarasli.com
3. Âdil Olmak ve Hakkı Gözetmek: Hz. Muhammed (s.a.v.), hayatı boyunca adil davranmaya özen göstermiştir. Her türlü adaletsizliğin ve kötülüğün yaygın olduğu bir zamanda dünyaya gelen Hz. Muhammed (s.a.v.), insanlar arasında adaleti yeniden tesis etmek için elinden geleni yapmıştır. Yüce Allah’ın emri gereği kendisine inanan inanmayan herkese adaletle davranmıştır. Peygamber Efendimiz de insanlara hakkı gözetmelerini ve adil olmalarını söylerken bunları öncelikle kendi hayatında uygulamıştır.

"Ben adaletli olmazsam başka kim adil olabilir." Hz. Muhammed (s.a.v.)

4. Müsamahakâr Olmak: "Bağışlamak, ayıplamamak, kolaylık göstermek" gibi anlamlara gelen müsamaha insanların küçük hatalarını düzeltmelerine fırsat vermek ve onları anlayışla karşılayabilmektir. Farklı duygu ve düşüncelere sahip insanların her konuda birbiriyle anlaşması mümkün değildir. Bu sebeple müsamaha, toplumsal huzurun sağlanması açısından önemli bir değerdir. Hz. Peygamber, insanların hatalarına karşı anlayışla yaklaşmış ve onları olgunlukla karşılamıştır. Kendisine yapılan zulümlere bile kin besleyip intikam peşinde koşmamış, affetmeyi tercih etmiştir.

"Sen af yolunu tut, bağışla, uygun olanı emret, bilgisizlere aldırış etme." (A'raf suresi, 199. ayet)
www.huseyinarasli.com
5. Sabırlı, Kararlı ve Cesur Olmak: Peygamber Efendimiz hayatı boyunca ve özellikle İslam dinini tebliğ görevi sırasında bir çok sıkıntılarla karşılaşmış ancak sabırlı ve cesaretli oluşuyla Allah'ın kendisine verdiği görevi en iyi şekilde yerine getirmiştir. Çocukluğundan itibaren pek çok sıkıntıyla karşılaşan Hz. Muhammed (s.a.v.) yetim olarak dünyaya geldi. Altı yaşındayken annesi, sekiz yaşındayken dedesi Abdulmuttalip vefat etti. Eşi Hz. Hatice, amcası Ebu Talip ve Hz. Fatıma dışındaki çocukları, daha Peygamberimiz hayatta iken vefat ettiler. Ama O sabretti. Uhut ve Huneyn savaşlarında da dağılma tehlikesiyle karşı karşıya kalan ordunun toparlanmasını sabır ve cesaretiyle sağlamış, bu savaşta yaralandığı ve dişi kırıldığı halde cesaretinden bir şey kaybetmemiştir.
www.huseyinarasli.com
6. Mütevazı Olmak: Sözlükte "alçak gönüllü olma, kibirlenmeme, gösterişsiz olma, yumuşak huylu" gibi anlamlara gelen tevazu; kibrin (büyüklük taslamanın) karşıtı olarak kullanılır. Hz. Muhammed (s.a.v.), insanlara karşı her zaman alçak gönüllü olmuştur. Peygamber sıfatına sahip olmasına rağmen kendisini asla diğer insanlardan üstün görmemiş, hatta onlardan daha mütevazı bir hayat yaşamıştır. Hz. Muhammed (s.a.v.) hiçbir zaman renk, dil, ırk, din konusunda insanları küçümsememiş ve kimseye karşı kibirli davranmamıştır. Her kesimden insanla konuşmuş ve onların dertlerine çare aramıştır. Çünkü onun asıl amacı, insanlara faydalı olmak ve onları Allah’ın (c.c.) yoluna davet etmek olmuştur.

11. sınıf 2. ünite diğer konular için tıklayın ›