İnsanın bedensel ihtiyaçları olduğu gibi ruhsal ihtiyaçları da vardır. İnsan ruhunun bu dünyada yalnız ve sahipsiz olmadığını bilmesi ve sığınılacak yüce varlığı bulması çok önemlidir. Bu yüzden insan her zaman yüce ve kudretli bir varlığa güvenme, ona sığınma ve ondan yardım dileme ihtiyacı hisseder. Bu onun yaratılışında (fıtrat) var olan bir özelliktir. Çünkü Allah insanları yaratıcısını bilip tanıyacak yetenekte yaratmıştır. İnsan, doğası gereği bir dine inanmaya yatkındır. Ancak zamanla çeşitli etkenler vasıtasıyla bu durum farklı biçimlerde gelişebilir.
www.huseyinarasli.com
İnsanın temel özellikleriyle uyumlu din, fıtrat dini olan İslam’dır. Kur’an-ı Kerim’de bu tabiiliği ve saflığı ifade eden kavramlardan biri de hanifliktir. Haniflik Allah’ın (c.c.) başlangıçtan itibaren insanlara bildirdiği, insanın tabiatına en uygun olan tevhid dinidir. Kur’an-ı Kerim’de haniflikle birlikte en çok adı geçen peygamber Hz. İbrahim’dir (a.s.). Onun Yahudi ve Hıristiyan olmadığı bilakis hanif bir Müslüman olduğu şu şekilde beyan edilir:
"İbrahim ne Yahudi ne de Hıristiyandı. Fakat o, hanif (Allah’ı bir tanıyan, hakka yönelen) bir Müslümandı. Allah’a ortak koşanlardan da değildi." (Âl-i İmran suresi, 67. ayet)
Ayetten de anlaşılacağı üzere haniflik, insanın tabiatına ve fıtrata uygun olarak kayıtsız ve şartsız Allah'a (c.c.) teslim olmak, ilah olarak yalnızca Allah’ı (c.c.) kabul etmek ve yalnızca O’na kulluk etmek demektir. Hanif ise, Allah’ın emrettiği doğru yola girip o istikamette yaşayan kişidir.
www.huseyinarasli.com
"Sen yüzünü hanif olarak dine, Allah insanları hangi fıtrat üzere yaratmış ise ona çevir. Allah'ın yaratışında değişme yoktur. İşte dosdoğru din budur, fakat insanların çoğu bilmezler." (Rum suresi, 30. ayet)
"Her millet için mutlak bir uyarıcı (peygamber) gelmiştir." (Fatır suresi, 24. ayet)
"Dünyaya gelen her insan fıtrat üzere (inanma duygusuyla) doğar..." (Müslim, Kader, 22.)
9. sınıf 2. ünite diğer konular için tıklayın ›