Din Kültürü 8. sınıf 4. ünite Hz. Muhammed'in (s.a.v.) Örnekliği Özet

Konu anlatımı, ders notları, özet bilgiler.

Hz. Muhammed'in (s.a.v.) Doğruluğu ve Güvenilir Kişiliği

Hz. Muhammed her zaman dürüstlüğü ile tanınmış, kimseyi aldatmamış, asla yalan söylememiş ve verdiği sözlerde durmuştur. Bu yüzden O'na "Muhammedül emin" (güvenilir Muhammed) denilirdi. İslamiyeti yaymaya başladığında müşrikler O'na kahin, büyücü, sihirbaz dediler ama yalancı diyemediler. Mekkeliler Peygamberimize çok güvendikleri için Mekke dışına gittiklerinde önemli eşyalarını O'na emanet ederlerdi. Hatta O Medine'ye hicret ederken kendisinde bulunan emanetleri Hz. Ali'ye teslim etmiş ve bunları sahiplerine vermesini istemiştir.


Hz. Muhammed'in (s.a.v.) Merhametli ve Affedici Oluşu

Peygamberimiz, inanan ya da inanmayan herkese merhametle yaklaşırdı. O (s.a.v.) merhametli, hoşgörülü, affedici, kibar olduğu için insanlar kısa sürede O'nun etrafında toplanmış, Müslümanlığı kolayca kabul etmişlerdir. Peygamberimiz savaşta bile çocuklara, kadınlara, sivillere, çevreye zarar verilmemesini istemiştir. O (s.a.v.), hayvanlara da merhametle yaklaşırdı. Çocuklarla şakalaşır, ilgilenir, onları kucağına veya sırtına alır, severdi. Yetimlere, kimsesizlere merhametliydi. Diğer din mensuplarına da hoşgörülü davranırdı.


Hz. Muhammed'in (s.a.v.) İstişareye Önem Vermesi

İstişare (danışma); bir iş için bilgi veya yol-yöntem sormak, danışmak, görüş almak, fikir alışverişinde bulunmak anlamlarına gelir. Peygamber Efendimiz bir konuyla ilgili karar vermeden önce uzman kişilere danışır, onlarla fikir alış verişinde bulunur ve "Her şeyi ben bilirim." anlayışıyla hareket etmezdi. Nitekim sahabeden Ebu Hureyre "Resulullah'tan daha fazla arkadaşlarıyla istişare eden bir kimse görmedim." diyerek Peygamberimizin danışmaya ne kadar önem verdiğini belirtmiştir.


Hz. Muhammed'in (s.a.v.) Cesareti ve Kararlılığı

Hz. Muhammed’in (s.a.v.) kişisel özelliklerinden biri de cesur olmasıdır. O, en zor ve sıkıntılı anlarda bile cesaretinden bir şey kaybetmemiştir. Mekkeli müşriklerin İslam’ın yayılmasına engel olma çabalarına hatta Taif’te müşrikler tarafından taşlanarak şehirden çıkarılmasına rağmen içinde bulunduğu toplumun inanç ve âdetlerinin yanlış olduğunu cesaretle söylemiştir. Hz. Peygamberin bu kararlılığı karşısında yaptıkları baskıların işe yaramadığını gören müşrikler Hz. Muhammed’e (s.a.v.) kendilerince cazip teklifler sunmuşlardır. Allah Resulü “Güneş’i sağ elime, Ay’ı da sol elime verseler yine de yolumdan dönmem…” buyurarak cesaretini ve kararlılığını ortaya koymuştur. Ayrıca Peygamberimiz, risâletini tebliğe başladığı ilk günden itibaren görevinin son anına kadar kararlılığını devam ettirmiştir.


Hz. Muhammed'in (s.a.v.) Hakkı Gözetmedeki Hassasiyeti

Peygamber Efendimiz de insanlara hakkı gözetmelerini ve adil olmalarını söylerken bunları öncelikle kendi hayatında uygulamış ve "Ben adaletli olmazsam başka kim adil olabilir." demiştir. Peygamberimiz "Yer ve gökler adaletle ayakta durmaktadır." ve "Güçsüzün incindiği ve hakkını alamadığı bir toplum yücelemez." diyerek hadislerinde hak ve adalet kavramlarının toplumsal huzur açısından önemine dikkat çekmiştir.


Hz. Muhammed'in (s.a.v.) İnsanlara Değer Vermesi

Peygamberimiz; insanlar arasında zengin, yoksul, yaşlı, genç, ırk, cinsiyet, inanç ayrımı yapmaz, herkese sevgiyle yaklaşırdı. aşadığı toplumda aşağılanan, ezilen kimselerin haklarını daima savunur ve korur, kölelerin özgürleştirilmesini teşvik eder, esirlere iyi davranır, kadınların ve kız çocuklarının horlanmasına karşı çıkar, böylelikle insan onurunun korunmasını isterdi. İnsanlara içten, samimi ve güler yüzlü davranır, herkesle konuşur, selamlaşır, kimsesiz, yaşlı, hasta ve yetimlerle ilgilenir, kendisiyle özel görüşmek isteyenleri geri çevirmezdi.


Kureyş Suresi ve Anlamı

Kureyş suresi Mekke döneminde inmiş olup 4 ayetten oluşur. Surede Kureyş kabilesinden bahsedildiği için bu adı almıştır. Kureyş, Peygamber Efendimizin mensup olduğu kabilenin adıdır. Kureyş suresinde cahiliye dönemi Araplarının durumlarından bahsedilir. Cahiliye döneminde Kureyş kabilesi diğer kabileler içinde ayrıcalıklara sahipti. Özellikle ticari ayrıcalıkları vardı. Bunun sebebi, Kureyş kabilesinin Kabe'nin bakımından sorumlu olması ve bu yüzden diğer Arap kabilelerinin onlara saygı göstermeleridir. Kureyş suresinde, onlara verilen nimetler nedeniyle Kureyş'in Allah’a (c.c.) kulluk etmeleri gerektiği hatırlatılıyor.

Bismillahirrahmanirrahim
Li iylâfi kureyş. İylâfihim rıhleteş şitâi vessayf. Felya'büdü rabbe hêzel beytillezî et'amehüm min cûin. Ve âmenehüm min havf.

Kureyş'i ısındırıp alıştırdığı, onları kışın (Yemen'e) ve yazın (Şam'a) yaptıkları yolculuğa ısındırıp alıştırdığı için, Kureyş de kendilerini besleyip açlıklarını gideren ve onları korkudan emin kılan bu evin (Kabe'nin) Rabbine kulluk etsin.

NOT: Bu okuduğunuz yayın, Hz. Muhammed'in (s.a.v.) Örnekliği ünitesinin kısa bir özetidir. Ünite kazanımlarıyla ilgili geniş açıklamaların ve Peygamberimizin hayatından örneklerin yer aldığı daha ayrıntılı ders notları için buraya tıklayın.

8. Sınıf 4. Ünite Testleri
• 8. Sınıf 4. Ünite Test-1
• 8. Sınıf 4. Ünite Test-2
• 8. Sınıf 4. Ünite Test-3
• 8. Sınıf 4. Ünite Test-4
• 8. Sınıf 4. Ünite Test-5
• 8. Sınıf 4. Ünite Test-6
• 8. Sınıf 4. Ünite Test-7