Din Kültürü 7. Sınıf 1. Ünite Melek ve Ahiret İnancı Özet

Konu anlatımı, ders notları, özet bilgiler, testler

NOT: Bu okuduğunuz yayın, Melek ve Ahiret İnancı ünitesinin kısa bir özetidir. Kavram ve kazanım odaklı daha ayrıntılı ders notları için buraya tıklayın.

Görülen ve Görülmeyen Varlıklar

Varlıklar alemi, gözle görülebilen (maddî) ve gözle görülemeyen (manevî) olmak üzere ikiye ayrılır. Melek, şeytan ve cin, gözümüzle göremediğimiz, ancak Allah tarafından Kur'an'da varlıkları bildirildiği için inandığımız varlıklardır.

Âlem: Yaratılmışların tümü. Yüce Allah dışında kalan bütün varlıklar.

Kur'an'a Göre Cinler: Cinler, melekler gibi gözle göremediğimiz varlıklardandır. Ancak cinler, insanlar gibi Allah'a inanıp ibadet etmek ve doğru davranışlar yapmakla yükümlüdürler. Hatta Peygamber Efendimiz İslam dinini cinlere de tebliğ etmiş, anlatmıştır. Yüce Allah, cinleri yalın bir ateşten yaratmıştır. Onlar yaratılışları gereği çok hızlı hareket ederler. Ayrıca geleceği bilemezler.

Kur'an'a Göre Şeytan: Gözümüzle göremediğimiz varlıklardan birisi de kötülüğün sembolü olan şeytandır. Yüce Allah, şeytanı da ateşten yaratmıştır. Şeytanın amacı insanı Allah'ın yolundan uzaklaştırmak, ibadetten alıkoymak ve kötü işler yapmaya yöneltmektir. Bunun için de insana vesvese verir, tuzak kurar, insanlar arasına fitne sokar. İnsan kötü bir fiil işlediğinde şeytan bunu ona güzel gösterir.


Melekler ve Özellikleri

Yüce Allah'ın nurdan yarattığı, gözle görülmeyen varlıklara melek denir. Meleklere inanmak, imanın şartlarından biridir. Meleklerin diğer yaratılmışlardan farklı olarak birtakım özellikleri ve görevleri vardır.

Melekler;

» İnsanlar veya hayvanlar gibi maddi bir bedene sahip değildir.

» Gözle görülmezler.

» Yeme, içme, uyuma ihtiyaçları yoktur.

» Erkeklik, dişilik özelliklerine sahip değildir.

» Evlenip çoğalmazlar.
www.huseyinarasli.com
» Çok hızlı hareket ederler.

» İrade sahibi değildir, sadece Allah'ın kendilerine verdiği görevleri yaparlar.

» Sürekli Allah'a ibadet ederler, hiç isyan etmezler, günah işlemezler.

» Farklı şekillere bürünebilirler, örneğin Cebrail (a.s.) bazen Peygamberimize insan şeklinde gelmiştir.

» Kanatlı varlıklardır.

» Allah'ın haber verdiklerinin dışında geleceği bilmezler.


Dört Büyük Melek

Cebrail: Allah'tan aldığı vahiyleri Peygamberlere iletmekle görevli melek.

Azrail: Allah'ın izniyle eceli gelenlerin canını almakla görevli melek.

Mikail: Evrende meydana gelecek doğa olaylarını düzenlemek ve yürütmekle görevli melek.

İsrafil: Kıyamet vakti geldiğinde "sûr" denilen alete üfleyip kıyameti ilan etmekle görevli melek.

Bunların dışında;

Hafaza: Koruyucu melekler.

Kiramen Kâtibin: Sevaplarımızı ve günahlarımızı kaydeden melekler.

Münker-Nekir: Vefat eden insanları sorgulamakla görevli melekler.


Dünya ve Ahiret Hayatı

Ahirete inanmak, İslam'ın inanç esaslarından birisidir. İnsanın öldükten sonra Allah'ın huzuruna çıkıp dünyada yaptığı işlerden sorgulanması demek olan ahiret inancı, Kur'an-ı Kerim'de pek çok ayette Allah'a iman ile birlikte yer alır. Dünya hayatı geçici ve kısadır. Burada her canlı gibi insan da doğar, büyür ve eceli gelince ölür. "Her canlı ölümü tadacaktır." (Al-i İmran suresi, 185. ayet). Ahirete inanan bir insan, dünyanın geçici ve aldatıcı zevklerine kanmaz, daha kalıcı olan ahiret yurdunu elde etmek için çalışır. Çünkü dünya zevkleri insanı yanıltan, gözünü doyurmayan, geçici zevklerdir. Ahiret ise bu hayatın son bulması, yeni ve sonsuz hayatın başlaması demektir. www.huseyinarasli.com


Ahiret Hayatının Aşamaları

Kıyamet: İsrafil adlı meleğin sûr denilen alete üflemesiyle dünyadaki yaşamın son bulup bütün canlıların ölmesine kıyamet denir.

Kıyametin Safhaları:

» İlk olarak İsrafil meleği sûr denilen bir alete üfleyecek, böylece dünya hayatı son bulacak, tüm canlılar ölecek.

» Bir süre sonra İsrafil (a.s.) sûra ikinci kez üfleyecek, dünyada yaşamış olan bütün insanlar yeniden dirilecek. Buna ba's denir.

» Yeniden dirilen insanlar, mahşer denilen büyük bir alanda Allah'ın huzurunda toplanacaklar. Bu toplanmaya haşr denir.

» Burada herkes dünyada yaptığı işlerden, aldığı ve verdiği her nefesten Allah'a hesap verecek.

» İnsanların her birine amel defterleri verilecek.

» İnsanın bütün amelleri mizan denilen ilahi adalet terazisinde tartılacak.

» İnanıp ibadet eden, salih ameller işleyenler cennet ile ödüllendirilecek.

» İnkar eden, asi olan, zulüm ve haksızlık yapanlar ise cehennem ile cezalandırılacaklardır.


Hz. İsa (a.s.)

Kur’an-ı Kerim’e göre Hz. İsa (a.s.), resullerin en büyükleri olan beş peygamberden biridir. Bunlara ulü’l-azm peygamberler denir. Hz. İsa (a.s.) da diğer peygamberler gibi Allah (c.c.) tarafından yaratılmış bir kuldur ve bir anneden doğmuştur. Annesinin ismi Meryem’dir (r.a.).

Allah’ın (c.c.) kitap verip mübarek kıldığı Hz. İsa (a.s.), Kudüs civarında peygamberlik yapmış ve insanları bir olan Allah’a (c.c.) kulluk etmeye çağırmıştır. Hz. İsa (a.s.) İsrâiloğullarına gönderilen bir peygamberdir. İsrailoğullarına namazı ve zekâtı emretmiştir. Kendisinden önce gönderilen Tevrat'ı tasdik etmiş, kendisinden sonra da Ahmed isminde bir peygamberin geleceğini -yani Hz. Muhammed'i (s.a.v.)- müjdelemiştir. Hz. İsa'nın (a.s.) peygamberliğine inanan, ona yardım eden, onu destekleyen 12 kişiden her birine havari denir.

Hristiyanlar Hz. İsa’nın (a.s.) çarmıha gerildiğine inanırlar. Fakat Kur’an-ı Kerim’e göre Hz. İsa (a.s.) çarmıha gerilmemiştir. Yahudiler, Hz. İsa’nın (a.s.) anlattıklarından hoşlanmamışlar ve onu öldürmek için tuzak kurmuşlardır. Kur’an-ı Kerim’in bu konudaki ayetleri şöyledir: "... Halbuki onu ne öldürdüler ne de astılar, fakat öldürdükleri onlara İsa gibi gösterildi. Onun hakkında ihtilâfa düşenler bundan dolayı tam bir kararsızlık içindedir. Bu hususta zanna uymak dışında hiçbir sağlam bilgileri yoktur. Kesin olarak onu öldürmediler, bilâkis Allah onu kendi nezdine kaldırmıştır. Allah izzet ve hikmet sahibidir." (Nisa suresi, 157-158. ayetler)

Hz. İsa’nın (a.s.) babasız olarak dünyaya gelmesi konusunda şüphesi olanlara Kur’an’da Hz. Adem’in (a.s.) yaratılışı hatırlatılarak bunun Allah (c.c.) için kolay olduğu şöyle belirtilmektedir: "Şüphesiz Allah katında (yaratılışları bakımından) İsa’nın durumu, Âdem’in durumu gibidir. Onu topraktan yarattı. Sonra ona 'ol' dedi. O da hemen oluverdi." (Âl-i İmran suresi, 59. ayet)


Nas Suresi ve Anlamı

Adını her âyetinin sonunda yer alan nâs (insanlar) kelimesinden alır. Nas Suresi, Kur'an-ı Kerim'in 114. suresi olup 6 ayetten oluşur. Mekke'de indirilmiş olan bu sureye, ayetlerinin sonlarında tekrarlanan "nas" kelimesinden dolayı "Nas Suresi" adı verilmiştir. Nas, "insanlar" anlamına gelen bir sözcüktür. Bu surede, kalplere sürekli vesvese verenlerin kötülüğünden, cinlerin ve şeytanlaşmış insanların kötülüğünden Allah'a sığınılması gerektiği emredilmektedir. Felak suresi ile birlikte "muavvizeteyn" adını alır.

Bismillahirrahmanirrahim
Kul eûzü birabbinnâs. Melikinnâs. İlâhinnâs. Min şerril vesvâsil hannâs. Ellezî yüvesvisü fî sudûrinnâs. Minel cinneti vennâs.

"De ki: "Cinlerden ve insanlardan, insanların kalplerine vesvese veren sinsi vesvesecinin kötülüğünden, insanların Rabbine, insanların Melikine, insanların ilahına sığınırım."

7. Sınıf 1. Ünite Testleri
• 7. Sınıf 1. Ünite Test-1
• 7. Sınıf 1. Ünite Test-2
• 7. Sınıf 1. Ünite Test-3
• 7. Sınıf 1. Ünite Test-4
• 7. Sınıf 1. Ünite Test-5
• 7. Sınıf 1. Ünite Test-6
• 7. Sınıf 1. Ünite Test-7